Bu gün konumuz çevre olsun istedim.

Güzel ülkemizin talan edilen koyları, cennet gibi Karadeniz’e yapılmak istenen Hee projeleri, en güzel ormanların içinde mermer ocakları, hatta unutulan Ali Ulvi Büyüknohutçu arkadaşımız ve güzel eşi, bizim daha rahat nefes almamız için verdikleri mücadele sonunda katledildiler.

Torunlarımıza nasıl bir ülke bırakacağımızı düşünmeden bize bu güzel ülkeyi emanet eden ecdadımıza saygısızlık ederek, pervasızca talan hakkını kim kime veriyor k,? Milli ne varsa yok etik, üreten üretilen yok, varsa yoksa yol, inşaat kirliliği. Köyler boşaldı, bir zamanlar peynir üreten şimdi kemik tozundan üretilmiş peynir yiyor. Bir zamanlar kendi kendine yeten ülkem şimdi dışarıdan gelen, bizim beslenme alışkanlıklarımıza hiç uymayan bir beslenme türüne zorla alıştırılmak isteniyoruz. Ağız tadımız yaşam tarzımız değişti bizleri değiştirmeye çalışıyorlar. Farkında olmadan bambaşka birileri haline dönüştürülüyoruz ve biz farkında değiliz odalarımız ayrıldı, evlerimiz ayrıldı.

Evet, adetlerimizden vaz geçirilmeye, yani zorlamalarla yeni ufuklara yelken açmamızı istiyorlar sanki.

Kısacası, ülkem hem coğrafi hem de manevi yönden param parça.

Allah hakımızda hayırlısını versin.