Muhteşem bir türkü’nün dizelerinde geçen bu söz, son günlerde yaşadığımız kar kış felaketinde, hep birlikte yaşayıp gördüğümüz, insan ayrımı, hizmet ayrımı, çamur at izi kalsın mahiyetindeki ötekileştirme ve çirkin siyasetin rezil yüzünü gözler önüne sermek adına,
birliğin, dirliğin, hepimizin aynı olduğu ve felakette,acıda,sevinçte hep aynı olduğumuzun, hep aynı şeyleri yaşayıp hissettiğimizin, gayet güzel bir ifade ve izahının en güzel tezahürü adeta.
Türkü’ler candır, türküler bizdir, sesimiz, duygularımız, gönül dilimizdir, yıllarca hep bir olmayı, diri olmayı savunan, sadece gönül dilini düstur edinip kullanmayı savunan ve tavsiye eden biri olarak, uzunca bir zamandan beri ibretle izlediğim çirkin siyaset, ve çirkinlik dilinden tiksiniyorum maalesef,
Kutuplaştırma ve ötekileştirme politikasının son örneğini, 21 yıldır yaşadığım İstanbul’da, özelliklede şu son kar felaketinde bir daha gördük,
Ülkemizin her bir yanı kar kış ve buna bağlı felaket manzaralarına sahne oluyor, Allah’tan gelen bu doğal felakete elbette boynumuz kıldan ince ama, bize verdiği akıl denilen en önemli özelliği yerinde ve kaidesine göre kullanmak yerine,
aymazlık yapıp umursamamak, ve bunu da birilerinin kendi şeytani düşüncelerine, çirkin siyasetlerine alet etmesi, hakikaten ne dinimizin bize tavsiye ettiği güzel ahlaka, ne insanlığın üzerine düşen ulvi Vasf’a sığmıyor, yakışmıyor inanın.
İnsanımız akılla davranıp, toplumsal sorumluluğunda gerekliliğine göre davranmayıp, oluşabilecek kötü şartlara göre tedbirini almaz, ( arabaya yeterince yakıt, kış lastiğini, zincir, takos,çekme halatı vs.)
gereken uyarıları umursamaz, ve akabinde oluşan aksiliklerde, yaşanan mağduriyetlerde pay sahibi olduğunu düşünmez, kul hakkına,girdiğinin farkında bile değildir, ama laf konuşmaya gelince herkesten fazla konuşur,
Hörmetli böyyüklerimizin ac’zini, fitne ve fesat uygulamalarını, ötekileştirmelerini,çamur at izi kalsın mahiyetindeki çirkinliklerini konuşmaya gerek bile görmüyorum, kendi acziyetlerini bırakıp magazin haberleriyle uğraşmalarıda tam bir garabet,
Kısacası, çürüdük ey halkım, çöpe döndürdüler bizi, siyasetin çöplüğü haline geldik, yenilmeyen halt, yapılmayan yolsuzluğun haksızlığın kalmadığı canım ülkemde, bizi bize kırdırma, bizi bizden ayrıştırma noktasında o kadar yol alındıki, gelinen noktada insanlığımızdan utanır olduk.
O sebeplerdendir ki, toplumsal sorumluluk gereği, bu yazıyı yazmama ilham olan türkünün sözlerinin bir kısmını da olsa paylaşıp, bozuk çarkın dişlisi olmamak adına, yitirdiğimiz ve tüketmekte olduğumuz insanlığımızın son evrelerine yaklaştığımız bu zamanlarda, irkilip kendimize gelmek, hatalarımızı anlayıp ders çıkarmak ve yanlıştan dönmek noktasında bir köşe yazısıyla hatırlatma görevi addettim kendimde, umarım işe yarar.
Bir insan ömrünü neye vermeli,
Harcanıp gidiyor ömür dediğin,
Yolda kalan bir, yürüyende bir,
tükenip gidiyor ömür dediğin,
Sevgilerimle Cemal Kurtoğlu