“28 ŞUBAT İTTİFAKI’’, EMPERYALİST DARBECİLERİ SAHNEDE
Yazar; Hasan ALPARSLAN- Cumhur İttifakı bileşenleri söyleseydi, haksız bir ithamda bulunmuş olabilirlerdi.
Oysa bu ismi kendileri seçtiler. ABD Başkanı Biden’ın canhıraş desteklediği, bu yüzden Sayın Bahçeli’nin deyimiyle millette değil “zillette” buluşan bu ittifaka bundan sonra “28 Şubat İttifakı” diyebiliriz.
Türk siyaseti daima sembol isim ve tarihleri önemsemiştir.
Mesela 2023 tarihine bu kadar kıymet vermemizin sebebi Cumhuriyetimizin 100. yılı olması değil midir?
Ülkemizi dünyada yeniden askeri ve siyasi bir güç haline getirmeyi hedeflediğimiz 2071 tarihinin önemi ise Anadolu’ya ayak bastığımız Malazgirt Zaferi’nin 1000. yılı olmasıdır.
Düşmanlarımız için de semboller önemli.
28 Şubat kararlarını uygulamakla övünen Akşener ile darbecilerin sembol isimlerinin milletvekili yapıldığı CHP’nin birlikte bu ittifakı kurmaları anlaşılır bir şey.
Ya darbenin iktidardan devirdiği Milli Görüş’ün partisi olduğunu iddia eden Saadet’e ne oluyor? Onlar da 28 Şubat yargılamalarında “şikâyetçi olmayarak” konumlarını ilan etmediler mi?
Altı partinin 5,5 saat konuşup üzerinde anlaştıkları metinde Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği normlarını çıkış yolu olarak göstermeleri ise nihai amaçlarını ortaya koyuyor.
Demirtaş, Kavala hatta Öcalan’a tahliye yolunu açacak bu birlikteliğin içinde HDP’nin olmaması ise sadece bir göz boyama.
Darbenin özgürlüklere, azınlığın çoğunluğa galebe çaldığı bir anlayışı savunmak için kendilerine “28 Şubat İttifakı”ndan daha iyi bir isim bulamazlardı. En azından bunu başardılar.
Bay Kemal, 28 Şubat’ı altın suyuna batırsan da bunu millete yutturamazsın!.
Zulmün 25. yıldönümüydü önceki gün…
Bin yıl sürecek dedikleri ’28 Şubat’ darbesine, bu aziz milletin öfkesi bin yıl geçse de bitmez!
Bir daha yaşanmasını istemiyorsanız, darbecilere alkış tutanları, seyirci kalanları asla unutmayın ve asla iktidar olmalarına fırsat vermeyin!
28 Şubat bir ABD, NATO ve İsrail ortak yapımıydı. 15 Temmuz’un da ABD, NATO, Avrupa ve İsrail müdahalesi olduğunu unutmayın!
Emperyal güçlerin içteki temsilcileri olan Şer ittifakı 7’lı çeteye ise asla yüz vermeyin. Çünkü amaçları memleketi kaosa sürüklemektir.
Rus bombalarının altında uyuyabilir misiniz? Ya bombaları haber veren insanı tir tir titreten siren sesleriyle..
Bebelerin gözünde patlayan bombaların dehşetini görür gibiyim.
Bölgemiz ateş altında…
Bu savaş Tatarların, Başkurtların, Dağıstanlıların ve Çeçenlerin vekalet ettiği bir savaş maalesef… Sivillerin ve bebelerin katledildiği bir soykırım.
Rusya, Kafkas halklarını cepheye sürdü.
Ukrayna’ya bakarak yuvarlak masa etrafında toplanan 6’lı çetenin Türkiye’yi nasıl bir kaosa sürükleyeceğini herkes görsün.
Yarın sınırlarımızda çıkabilecek bir kıvılcım Türkiye’yi yakıp, özgürlüğümüzü yok edebilir. Zaten ABD ve emperyal güçler de bunu istiyor. Dört tarafı kaynayan bir coğrafyadayız.
ABD ve Avrupa’nın sözlerine kananların hali ortada.
Çarkçı Kemal ve Asena Meral 15 günde bir ABD büyükelçisi ile gizli gizli neyi görüşür? Ekrem İmamoğlu’nun Türk düşmanlarıyla ne işi var?
Kılıçdaroğlu ve ortakları ikide bir Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü’ne Türkiye’yi kötülüyor!
Bu neyin hazırlığıdır? Niye CIA’nın yan kuruluşu CFR ile gizli toplantı yaparlar?
Bay Kemal ve Meral Akşener Ukrayna-Rusya savaşı esnasında bile Reis’e “S-400’leri iade et, nükleer teknolojiden de vazgeç” diyor.
Kimin adamısınız siz?
Kılıçdaroğlu iktidar olurlarsa S-400’leri geri vereceklerini ve Suriye’den çekileceklerini söylüyor. Akşener de “Türkiye, S-400’lerden acilen kurtulmalı” diyor… Belli ki Suriye’de bir PKK devletine yol verecekler. S-400’leri kaldırarak da, Türk hava sahasını düşman saldırılarına açacaklar… Aziz milletim uyuma…
Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ sözü, PKK ve FETÖ’cü hainlere verdiği bir ‘af’ mesajıdır. Adam ihanetini İslami bir ambalajla halka yutturmak istiyor.
“Silah karnımızı mı doyuracak?” diyen CHP’liler ise dönüp Ukrayna’ya baksın…
Silahımız olduğu sürece özgür olduğumuzu da kimse unutmasın.
Ukrayna, içeride kontrol edemediği Rusların sıkıntısını çekiyor. İçteki 5. kol faaliyetlerinin bir sonucudur bu savaş.
Yani kilit içerden tutulmalı.
Şu ara yaşanan hiçbir olay normal değil!.
Reis, Fransız sömürgesi Senegal’deyken Özel Harekat Müdürü Hayrettin Eren’in hayatını kaybetmesi bana göre şüphelidir. Eren’in nasıl öldüğü araştırılmalı… Terör örgütlerinin hedefindeydi çünkü. Onu geçmeden Reis’e ulaşmak mümkün değildi. Senegal’de FETÖ okulları Türkiye’ye devredilirken örgüt ciddi sorun çıkardı, kinleri büyük yani.
FETÖ, CIA ve Fransız istihbaratı ile ortak çalışmaktadır. Türkiye’deki adamlarından aldığı bilgilerle özel harekatçı Eren için bir operasyon tertip etmiş olabilir.
Bu olayın arkasına iyi bakmak lazım. Bu mesaj Cumhurbaşkanına ve Türkiye’ye olabilir.