Hayata Sağlıklı Bakabilmek.!- Halis Mesut İnci Yazıları
Hani, “Vücudumuzun neresi ağrırsa, canımız oradadır” derler ya, İşte rahatsızlık öyle bir şey işte. Ben de, bu gün çok kişinin ilgisini çekeceğine inandığım, 2 kişinin arasında geçen, sevgi tohumlarının yeşererek genç bir kızımızı hayata bağlamasının sabırla gün yüzüne çıkarılmış bir gerçeğinden bahsetmek istiyorum. Bu konu çok kişiye ders olabilecek niteliktedir.
Bu okuyacağınız konu masal gibi ama yaşanmış bir gerçektir.
Yazıma, ilkokul çağında bir yavrumuzun hayata uzanan serüveni ile başlamak istiyorum.
Dünyalar güzeli adı Behire olan bu kızımız ilkokul çağlarında gözlerinde rahatsızlık hissetmeye başlar ve çok uzun zaman bu rahatsızlığını ailesinden gizler. Ama hep yavrusu ile yakından ilgilenen annesi, kızının gözlerinde bir rahatsızlık olduğunu uzun süre sonra fark ederek onu bir göz doktoruna tedavi amaçlı götürür ve kontrolünü yaptırır yaptırmasına ama hastalarına şefkatle yanaşan doktoru, çok ihmal edildiğini ve tedavinin bir süre devam etmesi gerektiğini söyler.
Genç kızımız ile uzun süre defalarca sohbet eden bu doktorumuz, Behire’nin niye böyle ciddi bir konuyu sakladığını ve ailesine anlatmadığını sorunca, gerçek ortaya çıkar.
Genç kızımızın bu göz rahatsızlığını gizlemesinin sebebinin, gözlük takmak istememesinden kaynaklandığı anlaşılır.
Doktorumuz genç kızımız ile uzun süreler ilgilenir, tedavilerinin yanı sıra, gerektiği zaman ameliyatını bile yapar ve her seferinde genç kızımız daha iyi olduğunu ve çok iyi görmeye başladığını söyler.
Artık aradan geçen uzun bir uzun zaman sonra, doktorun sevgi ile yaklaşımları sonucu Behire artık doktorunu bir annesi, bir ablası, bir arkadaşı ve bir doktoru olarak kabul edip zaman zaman ziyaretine gitse de, her nedense irtibatlarını kaybederler ama Behire’nin gönlündeki sevgi her geçen gün artarak devam eder.
Aradan yıllar geçer, genç kızımız Behire artık üniversite çağına gelmiş ve tercihini yapmak üzeredir. Hiç düşünmeden tercihini tek kalemde GÖZ olarak yapar ve yüksek bir puanla Üniversite sınavını kazanır.
Antalya Akdeniz üniversitesinde tahsil hayatına devam ederken bir gün Antalya Devlet hastanesine gider, tesadüfen bir kişi ile karşılaşır ve bir anda olduğu yere yığılıp kalır. Kendine geldiği zaman başucunda yıllar önce kendisini göz konusunda sağlığa kavuşturan, her an kalbinde yaşattığı aynı hastanede GÖZ HASTALIKLARI UZMANI OPERATÖR DOKTOR EMİNE ŞENERKEK KAKALİÇOĞLU durmaktadır.
Bu elleri öpülesi fedakar doktor, Behire kızımızı yılmadan, sabırla, aylarca tedavi ederek irtibatları kaybolan ama hayata bağlayan doktordur.
Yıllar sonra bile olsa, bu sürpriz karşılaşma ilgililere anlatılınca herkes mutlu olur ve
Behire’yi Üniversite de ilk ziyaret eden kişi, eskiden tedavi olduğu ama şimdi Antalya Atatürk Devlet hastanesinde görevli olan hocası GÖZ HASTALIKLARI UZMANI OPERATÖR DOKTOR EMİNE ŞENERKEK KAKALİÇOĞLU dur.
Hani, “İnsan, her zaman gördüğü, alıştığı güzel şeyleri ister. Onları unutması mümkün değildir” diye bir deyim vardır ya, ne kadar yerinde kullanılmış bir ifade değil mi.?
Yılların gazetecisiyim, çok yazılar, çok köşe yazıları yazdım, çok ödüller aldım, çok röportajlar yaptım ama inanın hiç bu kadar duygu dolu bir yazı yazmamıştım.
Bilirsiniz, “Güzel gözünden, yiğit özünden belli olur” diye bir atasözü var.
Emine hocama bu atasözü ne kadar yakışıyor değil mi.?.
Tesadüfen şahit olduğum ve Bana böyle bir duygulu köşe yazısı yazma fırsatı veren Sayın Emine Hocama çok teşekkürler ediyorum.
Yolunuz açık olsun değerli Emine hocam. Türkiye’mizin sizin gibi değerlere çok ihtiyacı var.
Saygılarımla.