ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

Antalya plajları

Yayınlama: 24.02.2020
550
A+
A-

Antalya’nın genel sorunlarını yazmaya başladığım bu köşede, aksaklıkları bir bir ele alarak devam ediyorum.

Antalya canımız ciğerimiz. Zaten bu yüzden tüm sitemlerimiz.

Yaş sebze ve meyve üretimi, özellikle de örtü altı üretim ile tarımda; belgeli ve yıldızlı yatak kapasitesi, deniz-kum-güneş tatilciliği ile turizmde ülkenin lideri. Ancak acı da olsa bazı gerçeklerin altını çizmek gerekiyor. Bu yazıda Antalya plajlarını ele almak istiyorum.

BAŞKALARINDA DA VAR

Antalya’nın muhteşem bir doğası var. Fakat dilimize pelesenk ettiğimiz gibi ‘’eşsiz’’ değil. Atlas Okyanusu’na açılan Cebelitarık çıkışına kadar tüm Akdeniz kıyılarında benzer doğal yapıyı, hatta çok daha iyi korunan ve değerlendirilen kesimler görmek mümkün.

Plajlarımızla ilgili resmi veya gayri resmi konuşmalarda ‘’eşsiz’’ veya ‘’dünyaca ünlü, eşsiz’’ diye başlıyoruz. Sadece kendimize propaganda oluyor, o kadar.

Avrupa’nın en az 8-10 büyük-ünlü şehrin merkezinden, Antalya’da olduğu gibi, denize girilebiliyor. Bunların çoğunluğu Akdeniz kıyısında ve Antalya ile benzer yapıda.

Atlas Okyanusu’na çıkınca, Portekiz’den başlayıp Kuzey Denizi’ni de içine alarak uzanan kesimde, bazıları kilometrelerce uzanan, değişik boyutlarda çok sayıda kumsal var. Bazıları vahşi olarak, bazıları çevrelerinde çeşitli işletmeler kurularak ortak kullanıma bırakılmış. Ancak hiçbirinde alanı parsellemek ve hizmet adı altında soygun yok. Kumsallar herkese açık, işletmelerde fiyatlar, şehir merkeziyle aynı.

Burada suyun her zaman soğuk olması ve kuzeye gidildikçe güneşin azalması sorun, Akdeniz’e rağbeti artıran da bu durum.

RAKİPLER FARK ATIYOR

Akdeniz’e gelince, gezip gördüğüm kıyılarda bizdeki; kumsalı parsel parsel bölünüp paralı hale getirilen, hemen her şeyin beş-on katı fiyata satıldığı bir yapı görmedim. Her yerde kumsal herkesin; özel hizmet alanlar, kamusal hakkı gasp etmeyecek şekilde planlanmış. Hizmetler soygun değil, uygun fiyata…

Plajların yanında bir de kent dokusu var tabii ki…

Şunu açık seçik söylemeliyim; Antalya kent yapısı bakımdan, gerek Akdeniz, gerekse Avrupa’nın diğer kıyı kentlerinin gerisinde. Tarihi yapı zenginliği, tarihi yapıların korunması ve kullanımı, kent içi ulaşım ve yaya yolları (yayalaşma), kentle ve kent yaşamıyla bütünleşmiş yeşil alanlar, eğlence ve gece hayatı dikkate alındığında Antalya’ya fark atmayan şehir yoktur.

Bütün bu nedenlerden dolayı Antalya’nın plajları daha bir önem kazanıyor.

Çünkü Avrupa’nın turistik şehirleri ve bölgeleri turiste doymuş durumda. İspanya’dan ‘’Yeter artık gelmeyin’’ sesleri yükselirken, Amsterdam tanıtım yapmama kararı aldı. Akdeniz kıyısındaki şehirlerde fiyatlar yükseliyor.

Bu durum Antalya’yı cazip hale getiriyor. Ancak avantajdan hemen yararlanmaya başlamak ve uzun süre en iyi şekilde yararlanmak için bazı olumlu adımlar gerekiyor. Kısa sürede kent dokusunu değiştiremeyeceğimiz, antik değerleri gerektiği gibi kullanmayacağımıza göre (ören yerlerine hızlı ve kolay ulaşım ağı, Antalya Müzesi’nin geliştirilmesi vs.), elimizde en önemli güç kaynağı olarak plajlar kalıyor.

Antalya’nın merkezi için bunlar Konyaaltı ve Lara plajlarıdır. Ancak, her iki plajdaki parselasyon (bazı değerlendirmelere göre peşkeş) malum. Öyle babayiğitler var ki, kumsalı çevirmekle yetinmemiş, sınır olarak çektiği ipi denizin içine uzatmış. Bu durumu Lara Halk Plajı’nın içinde gördüm.

Konyaaltı’nda dersen işler karışık. Astarı yüzünden pahalıya gelmiş olsa da bir şeyler yapıldı. Ancak kumsalı parselleme alışkanlığından vazgeçilmedi. Fiyatlar malum… 

YENİ BİR DÜZENLEME ŞART

Antalya’nın merkezi için önemli çekim noktaları olarak hemen kullanılabilecek önemli iki değer olan Konyaaltı ve Lara sahillerine yeni bir düzen getirilmesi gerektiği görüşündeyim. İki plajda da kumsal tamamen boşaltılmalı, kumsal gerisindeki alanda işletmelere yer verilmeli; buralarda ciddi olarak kalite, çok sıkı hijyen denetimi yapılmalı, fiyatları makul düzeyde tutmak için bir yol bulunmalıdır. Buralar kiralanırken, kimse bir sezonda zengin olamayacağını bilmelidir.

İçinde bir şişe suyun 5-10 liraya satıldığı sıra sıra kumsal avlularıyla bir yere varamayız. Temiz ve bedava yararlanılan kumsalı çekim unsuru olarak kullanmak, gelenlerin çeşitli vesilelerle harcama yapmasını sağlamak gerekiyor. Bunun yolu, insanların şehirdeki butik otel, hostel, pansiyonlarda, hatta kısa süreli kiralamalarla evlerde konaklamaları ve istedikleri zaman çantalarını alıp güven içinde bu plajlara inebilmeleridir.

 

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.