Ahmet Küçükali’nin Kalemin’den

Sevgili okurlarım merhaba..

Köşe Yazılarıma, sizlerle iç içe olmak, her konuyu paylaşmak, gerçeklerden ayrılmadan  50 yıllık Tecrübelerimle hareket etmek, (Z) Kuşağı (Neyseki O ) ile aramızdaki mesafede neler olmuş ne kadar yol alınmış değişen ne olmuş halen neler oluyor (+ – ) konularını değerlendirip, objektif görüşlerimi yansıtmaya  özen göstereceğime söz vererek başlamak istiyorum.

Bu yazımda sizlere, gerçekleri içeren ancak 2 ayrı koldan seslenmek istiyorum.

1 – Siyaset nedir . ?

2 – Politikacı nedir . ?

Öncelikle bunlarla yola çıkalım.

Siyasete kısaca yönetme sanatı, politikacılara da bu sanatı icra etme sanatçısı diyebiliriz.

Kelimelerle oynamadan herkesin fikrine zikrine saygımız sonsuzdur. Yeter ki doğruya doğru eğriye  eğri diyebilecek olgunlukta konuşabileceğimiz bir halk dili olsun. Hatırladığım (50) yıl yani yarım asırdır siyasetçileri dinliyoruz icraatlarını görüyoruz. Bugünkü gelinen noktada değişen hiç bir şey olmadığını yine güvensizliğin had  safha’da olduğunu gözlemliyoruz.

Sebebini aslında kamuoyu çok iyi biliyor. Ancak gelişmemiş kültür, şahsi çıkarlar, geleneksel düşünceler ve adaletin geç tecelli etmesi milletin doğru karar vermesini engellerken, Siyasetçilerin de denetlenemez politika yapımlarına meydan vermektedir.

Bugüne baktığımızda, dün bir birinin kuyusunu kazan bir birleri hakkında demediğini bırakmayan, Dün birlikteyken yaptıklarını ayrı partiler kurarak eleştiren ve bunu da milletimize türlü türlü bahanelerle anlatmaya çalışan inanılmaz bir Siyaset ortamı ve siyasetçi grubu milletin oylarına talip olmaktadır.

Oysa siyasetçi, politikacı ve bu bilimle uğraşanlar etik değerlendirme üzerinde çalışmalı, Bu değerlerle hareket etmelidirler. tüm siyasetçilerin değişmesi ve kendilerini güncellemelidir.

Ahlaklı olmaları, milletine ve devletine bağlı kalmaları dileklerimle..