Antalya’nın ‘Diktim oldu’ levhaları!..

Antalya gerçekten çok güzel, fakat güzel olduğu o kadar da insanın içini acıtan bir coğrafya parçası.

Doğal güzelliği muhteşem, doğal yapının sunduğu olanaklar yönünden zengin mi zengin.

Falezlerden baktığınızda sınırsızlık hissi veren deniz, o sınırsızlık hissinin aksine sarmaşıklarla bezenmiş çit gibi yükselen Beydağları, her gün yeniden açıp solan gül gibi güneşin o zirvelerdeki yolculuğu…

‘‘Kan düşse can biter’’ diye ifade edilen verimli ovaları, her mevsim dışarıda olmaya ve hareket etmeye olanak veren iklimi, insanlığın ayak izlerinin en yoğun yansıdığı bölge olmasını gösteren antik kalıntıları…

Bunlara bakınca ‘‘Ne şanslı bir yöre. Tüm güzellikler buluşmuş’’ diyorsunuz!

Fakat güzellikleri tahrip etmeye, zenginlik kaynaklarını kurutmaya yönelik girişimler, zenginlik kaynaklarını kullanmadaki körlüklere bakınca içiniz acıyor.

Antalya’da insanın içini acıtan olaylar ve olgular o kadar çok ki…

Bu şehrin bisiklet yolu serüveninin vardığı nokta bunlardan biri…

Antalya’nın kıyı kesimleri, bisiklet kullanımına olağanüstü uygun iklim ve coğrafi yapıya sahip. Ancak şehir planlarında bu durum hiç dikkate alınmamış ve bisiklet kullanımını imkânsız hale getiren bir yapılaşma olmuş.

Mustafa Akaydın’ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde bisiklet kullanımını teşvik için girişimler oldu. Uygun caddelerde şeritler ayrılarak bisiklet yolu yapıldı. Yeni açılan Rauf Denktaş Bulvarı’nda Antalya’nın ilk özel bisiklet yolu ayrıldı.

Şehir merkezindeki caddelerde ayrılan bisiklet yolları, AKP’nin o dönemdeki il yönetiminin de teşvikiyle zaman zaman protesto edildi.

Bu yüzden olsa gerek; AKP’li Menderes Türel ikinci kez Antalya Büyük Belediye Başkanı seçilince, bir süre bisiklet yollarına ilgisiz kaldı. Ancak seçim yaklaşınca bisiklet sevdası depreşti ve bazı yerlerde emniyet şeritlerini, bazı yerlerde kaldırımları boyayarak bisiklet yolu yaptı. Seçim hatırına da olsa Antalya’nın bisiklet yolu ağı uzadı.

Ancak alelacele yapılan bu yollar, ciddi tehlike yaratan hataların yanında, üstte gördüğünüz fotoğraftaki trafik levhalarıyla donatıldı.

Her yaya geçidine, her kavşağa dikilen bu levhaları, söz konusu bisiklet yolunda bazen 10 metre arayla görebilirsiniz…

Sevgili okurlar, lütfen bu fotoğrafa dikkatli bakın.

Bisikletli her kavşağa veya yaya geçidine geldiğinde, daire içindeki bisiklet resminin üzerine kırmızı çizgi çekilmiş levhalarla karşılaşıyor. Bu ‘‘mecburi bisiklet yolunun sonu’’ demek. Yani, özel bisiklet yolu, her kavşak ve yaya geçidinde bitip başlıyor.

Bir de ‘‘bisikletle girilmez’’ gibi bir algıya yol açıyor.

Ciddi görüntü kirliliği yaratan, kaynak israfı demek olan bu levhaları ben çözemedim: Hangi amaçla dikildiler, gerçekten gerekli mi, bilinenin dışında bir anlamı mı var?..

İşin içinden çıkamayınca, Perşembe Akşamı Bisikletçileri ve Antalya Bisiklet Festivali Derneği yöneticilerinden Olgan Gür’e fotoğraflardan gönderip telefonla aradım:

‘‘Bu levhadaki işaret ne demek? Bisiklet kullanmayı bilmiyorum ama kırmızı çizgili levhalar uyarıdır. Acaba bisiklet trafiğinde bunun başka bir anlamı mı var? Buna öre, bisikletlinin özel yolu her kavşak ve yaya geçidinde bitiyor. Karşıya geçince tekrar başlıyor. Bu nasıl bir yol?’’ diye sordum.

Olgan Gür şu cevabı verdi:

‘‘Trafik kuralları değişmedi, üzerinde kırmızı çizgi olan levhalar yasak belirtir veya uyarır. Fotoğraftaki levha ‘özel bisiklet yolu’nun orada sona erdiğini gösterir. Bunu dikenler, ‘dikkatli geç’ diye uyarıda bulunmak istemiş olabilirler. Fakat yanlış.

Dünyanın hiçbir yerinde bisiklet yollarında böyle ve bu sıklıkta bir işaret yoktur, olmaz.

Levhalar yayayı ve motorlu taşıt sürücülerini uyaracak şekilde dikilmeliydi. Onun da işareti farklıdır ve ‘dikkat bisikletli çıkabilir’’ anlamında üçgen bir levhadır. Üzerinde bisikletli resmi vardır.’’

Teşekkür ettim.

Şimdi de ‘‘Acaba bu hatalı levhalamadan kim, ne kazandı? Bu levhalar kaldırılsa da sokağa saçılmış olan paralarımızın bir kısmı dönüşümle geri gelse. Antalya da bu çirkinlikten kurtulsa. Antalyalı bisiklet sürücüleri birkaç metrede bir sona ermeyen bisiklet yoluna kavuşsa’’ diyorum.

Cevabı olan beri gelsin!..