ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

CHP nin İstediği, Gerçekten “Adalet” mi.?

Yayınlama: 13.07.2017
613
A+
A-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘adalet’ yürüyüşüne başladığında, herkes tarafından, bunun‘dayanaksız’ ama ‘demokratik hak’ olarak görüldüğü söylenmişti.
Dayanaksızlık ya da dayandığı gerekçelerin ‘FETÖ ile malul’ olması, yol boyunca yaşananları da etkiledi ve ‘demokratik hak’ üzerinde de ciddi gölge oluşturdu.
Kılıçdaroğlu, referandumdaki ‘hayır’cıları CHP çevresinde toplamak ve belki 2019 için bir ‘iktidar yürüyüşü’  umuyordu.
Ama destekleyenlerin tek amacı 15 Temmuz karşı koyuşunu gölgelemek, darbe/terör temizliğini ‘darbe’ diye 15 Temmuz’un karşısına koymak ve aslında ‘darbe girişimine meşruiyet’ kazandırmak değil miydi.?
Kılıçdaroğlu’nun amacına ne kadar ulaştığı tartışılır;
Ama ‘destekçileri’ onun üzerinden epey rant sağladılar…
Bunun bir ‘adalet yürüyüşü’ değil, bir “referandum oyunu 2019’da CHP’de toplama” yürüyüşü gibi geldi bana.
Ayrıca, 2019 için de, bir malzeme olacağı gerçeğini göz ardı etmememiz lazım.
Ama CHP’nin “FETÖ’nün ürettiği ‘iddialara’ dayalı politikalar yürütmesi” bu yürüyüşün de en önemli handikapı.
17/25 Aralık 2013 sürecinde üretilen bütün dosyaları TBMM kürsüsünde okuyan, kurgulu ses kayıtlarını dinleten, gizlilik taşıyan açıklamaları bu kürsüden yapan, Aynı zamanda, Türkiye’nin Suriye’de DAEŞ’e destek verdiği iddialarının da savunucusu Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi.?
Bütün bunların ‘operasyon’ olduğunun anlaşılmasından sonra da devam etti bu açıklamalar.
Kılıçdaroğlu, bütün bu söyledikleri yetmiyormuş gibi, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da FETÖ’nün ‘senaryo, tiyatro’ sulandırmasının devamı olan ‘kontrollü darbe’ söylemini sahiplenen ve MİT tarafından sert bir dille yalanlanan “kaçak FETÖ’cü Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğu” iddiasını da söyleyen Kılıçdaroğlu değil miydi.?
Hatırlanacağı gibi o zamanlar Gazetelerde, ‘kontrollü darbe’ fikrinin babasının Kılıçdaroğlu’nun eski Başdanışmanı Rasim Bölücek olduğu ve ABD’deki FETÖ kurumlarında görev aldığı yazılmıştı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 13 Nisan 2017’deki “Sufle Alman istihbarat teşkilatı, ABD ve İngiltere’deki bazı adamlar üzerinden geldi. Kılıçdaroğlu da bu lafa kabullendi” açıklamasıyla ne kadar örtüşüyor değil mi.?

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.