Eğitim İş LGS Raporu

2022 yılında yapılan merkezi sınava (LGS) 1.236.308 öğrenci başvurmuş, 1.031.799’u ise sınava girmiştir. İlk yerleştirme sonuçlarına göre sınavla öğrenci alan nitelikli! okullara 188.875 öğrenci yerleşmiştir. Sınava giren öğrencilerin %18.31’i yerleşmiştir. Öğrencilerin %81’den fazlası ise imam hatip, mesleki okul sarmalına mahkum edilmiştir. Öğrencilerin ilgi ve istekleri neden göz önüne alınmamaktadır?
Bu durumun iki sonucu olmaktadır. Yeterli maddi olanakları olmayan öğrenciler ya imam hatip ya da mesleki eğitime yönlendirilirken, maddi olanakları yeterli olan ailelerin çocukları özel okulları tercih etmektedir. Bu piyasalaşma toplumsal barışı tehdit eder hale gelmiştir. Baş öğretmenimiz, ülkemizin kurucusu Atatürk’ün “Eğitimde feda edilecek fert yoktur.” anlayışından paran yoksa sürün anlayışına geçilmiştir.
Alt testlere göre doğru yanıt sayıları Tablo’da verilmiştir.
Tabloya göre öğrencilerin en başarısız oldukları dersin matematik oolduğu görülmektedir. Türçe, yabancı dil ve fen bilimleri derslerinde de öğrencilerin doğru cevap ortalamaları soru sayısının yarısı dahi olmamıştır.
Sınavda sorulan soruların ortalama güçlük, ayırt edicilik ve güvenirlik katsayıları aşağıda verilmiştir.
Tabloya göre matematik testinin öğrencilere oldukça zor geldiği ifade edilebilir. Din kültürü ve ahlak bilgisi soruları kolay gelmiş, diğer derslerin ise ortalama güçlükte oldukları ifade edilebilir.
Yine tabloya göre ortalama ayırt edicilikler 0.30’un üzerindedir. Ancak kaç sorunun ayırt ediciliğinin 0.30’un altında olduğu bilgisi verilmemiştir. MEB bu anlamda şeffaf ve hesap verebilirlik ilkelerine uymamaktadır. Ayırt ediciliği düşük soruların testten çıkarılması daha doğrusu öğrencilere zaten sorulmaması gerekirdi.
Ayırt etmeyen soruların sorulduğunu testlerin güvenirlik katsayılarından anlamak mümkündür. Performans ölçen testlerde güvenirlik katsayısının (iç tutarlılığın) 0.90 ve üzerinde olması beklenir. Ancak hiçbir testte 0.90’a ulaşılamamıştır. Bu anlamda tüm öğrencilerden veriler elde edilmesine rağmen testlerin güvenirliklerinin yeterli olmadıkları ifade edilebilir. Ölçme araçlarında bulunması gereken üç özellik geçerlik, güvenirlik ve kullanışlılıktır. Güvenirliği düşük bir testin geçerliği de yüksek olamaz.
Buna göre MEB geçerlik ve güvenirlik kanıtları elde edilmemiş testlerle öğrencilerimizi değerlendirmektedir. Bu durumu bozuk bir terazi ile ölçüm yapmaya benzetebiliriz.
Geliştirilen testlerin farklı geçmişlerden gelen öğrencilere eşit davranması beklenir. Ancak yabancı dil testi için aşağıda verilen dağılım büyük bir fırsat eşitsizliğini göstermektedir.
Tabloya göre aslında iki grup vardır. Kırmızı ile belirtilen birinci grubun yabancı dil başarısı ile mor ile gösterilen ikinci grubun yabancı dil başarısı arasında uçurum vardır. Mor grupta yer alan öğrencilerin lehine bir sınav olmuştur. Yeri gelmişken kademeler arası geçiş sınavlarında yabancı dil ile din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden soru sorulmaması gerektiğini belirtmek gerekmektedir. Yabancı dil soruları sorularak iktidar piyasacı yönünü, din kültürü ve ahlak bilgisi sorularını sorarak din istismarcısı yönünü ortaya koymaktadır. Yukarıdaki grafik eğitimde fırsat eşitsizliğinin resmi göstergesidir. Özel okullarda öğrenim gören öğrencilerle devlet okullarında öğrenim gören öğrenciler iki farklı grup oluşturmuştur. Bu eşitsizliğe bir an önce son verilmelidir.
Matematik alt testi için dağılım aşağıda verilmiştir.
Şekle göre sağa çarpık bir dağılım ortaya çıkmıştır. Bu testin öğrencilere zor geldiğini göstermektedir. Maalesef sınav merkezlerimiz çağdaş dünyadaki eş değerleri gibi ölçme ve değerlendirme yapamamaktadır. Ayrıca bu dağılım öğretim bakımından da MEB’in sınıfta kaldığını göstermektedir.
Anne ve baba eğitim düzeyine göre LGS puan dağılımı aşağıda verilmiştir.
Anne ve baba eğitimi birlikte değerlendirildiğinde eğitimli anne ve babaların çocuklarının ortalama LGS başarılarının daha az eğitim almış anne babaların ortalama başarılarından daha yüksek olduğu görülmektedir. Anne baba eğitiminin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Yetişkin eğitimine önem verilmediği, halk eğitim merkezlerinin ne kadar işlevsiz olduğu da buradan çıkarılabilir.
Okul başarısı ile LGS başarısı arasındaki ilişki aşağıda verilmiştir.
Şekle göre genel olarak okul başarısı ile LGS başarısının tutarlı olduğu görülmektedir. Ancak özellikle kırmızı ile belirtilen bölgedeki öğrencilerin okul başarıları çok yüksek olmasına rağmen LGS başarıları oldukça düşüktür. Bu neden kaynaklanmaktadır? Acaba burada yer alan öğrenciler özel okullara mı devam etmektedir? Yoksa bazı hatırlı kişilerin çocukları mıdır?7
Son olarak sınavın kapsamından da bahsetmek yararlı olacaktır. Sınav sadece 8. sınıf öğretim programlarından geliştirilmektedir. Oysa günümüz dünyasında öğrencilerden bazı temel becerileri geliştirmeleri beklenmektedir. Ancak sınav buna yönelik hazırlanmamaktadır. Sadece çoktan seçmeli maddeler sorulmaktadır. Bu da üst düzey becerilerin ölçülmesini oldukça sınırlamaktadır. MEB sınav merkezi ve ÖSYM çağdaş ülkelerin çok gerisinde kalmıştır. Anlaşılması zor sorularla öğrencileri sıralamaya çalışmaktadırlar.
Sınavla Öğrenci Alan Okulların Okul Türüne Göre İlk Yerleştirmede Yerleşme Oranları
Tabloya göre fen liselerine ve sosyal bilimler liselerine yerleşme oranı %100, Anadolu liselerine %99.93, Anadolu imam hatip liselerine %97.18, mesleki ve teknik Anadolu liselerine ise %94.91 olmuştur. Öğrenciler en çok Fen liselerini ve sosyal bilimler liselerini, en az mesleki ve teknik Anadolu liseleri ile imam hatip liselerini tercih etmişlerdir.
Tabloda okul türlerine göre tercihlere yerleşme oranları verilmiştir. İlk 6 tercihte tercihlerine en çok Anadolu lisesi ve fen lisesi öğrencileri yerleşmiştir. İmam hatip lisesi öğrencilerinin ilk üç tercihine yerleşme yüzdeleri sırasıyla %11.3, %9 ve %7.2’dir.
Tabloya göre ortaokul türüne göre en çok yerleşme oranı (%67.08) resmi ortaokullarda, en az yerleşme oranı (%0.92) ise yatılı bölge ortaokullarındadır. Tabloda maalesef veriler manipüle edilmeye yatkın şekilde verilmiştir. Toplam içindeki ile birlikte örneğin imam hatip liseleri kendi için % kaç yerleşme oranına sahiptir bilgisi verilmelidir.
Yerleşilen Lise Türü | ||||||
Anadolu Lisesi | Fen Lisesi | Anadolu İHL | Mesleki ve Tek. AL | Sosyal Bilimler L | ||
Okul Türü | Sayı | Sayı % | Sayı % | Sayı % | Sayı % | Sayı % |
Resmi Ort. | 126.689 | 47.194 37.25 | 26.432 20.86 | 16.259 12.83 | 28.681 22.64 | 8.123 6.41 |
İHO | 35.312 | 5.419 15.35 | 3.643 10.32 | 20.272 57.41 | 5.078 14.38 | 900 2.55 |
Özel Ortaokul | 25.137 | 12.804 50.94 | 8.368 33.29 | 1.566 6.23 | 1.178 4.69 | 1.221 4.86 |
Yatılı Bölge Ortaokulu | 1.737 | 405 23.32 | 407 23.43 | 449 25.85 | 340 19.57 | 136 7.83 |
*: % okul türünün kendi içindeki yerleşme yüzdesini göstermektedir.
Tabloya göre resmi ortaokuldaki öğrenciler en Anadolu liselerine, daha sonra mesleki eğitime, fen liselerine, Anadolu İHL’lere ve en az da sosyal bilimler liselerine yerleşmişlerdir.
İHO mezunları en çok İHL’lere, daha sonra Anadolu liselerine, mesleki eğitime, fen liselerine ve en az sosyal bilimler liselerine yerleşmişlerdir.
Özel ortaokulların yarıdan fazlası Anadolu liselerine, daha sonra fen liselerine yerleşmişlerdir. İHL, mesleki eğitim ve sosyal bilimler liselerine yerleşme oranı düşüktür. Özel okul öğrencilerinin genelde fen ya da Anadolu liselerine yerleştikleri görülmektedir.
Yayılı bölge ortaokulu mezunları en çok İHL, daha sonra fen lisesi ve Anadolu lisesi, mesleki eğitim ve en az da sosyal bilimler liselerine yerleşmişlerdir. Yatılı bölge okullarında öğrenim gören öğrencilerin İHL’lere bilinçli bir şekilde yönlendirilip yönlendirilmedikleri araştırılmalıdır.
Şekil bir üstte daha detaylı verilen tablo ile tutarlılık göstermektedir.
Yukarıdaki iki şekil birlikte değerlendirildiğinde ilk üç tercihine yerleşen öğrenci oranları yüksektir. Buna göre öğrenciler aldıkları puanlara göre tercih yapmaktadırlar denilebilir. Ancak okul türüne göre Anadolu liseleri büyük oranda tercih edilirken en az İHL’ler tercih edilmişlerdir.
Eğitim İş Antalya Şube Yönetim Kurulu