Gözümüz yolda, gönlümüz darda!
Antalya bekliyor. Ruh haline ‘‘heyecan içinde’’ de denilebilir, ‘‘diken üstünde’’ de… ‘‘Gözüm yolda, gönlüm darda’’ misali…
Mevzu turizm; yani ekonominin temel direklerinden biri…
Açıklamalar çelişkili. Salgınla ilgili sayılar hızla küçülüyor ama ‘‘vakalar mı azalıyor, sayılarla mı oynanıyor’’ diye kuşku var.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’yı ziyaret etti, turist beklentimizi, ahaliyi kızdırarak da olsa dile getirdi. Daha umut verici bir karşılık yok.
Çavuşoğlu ile birlikte, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy veya Sağlık Bakanı Koca’nın bu ay içinde Moskova’ya ziyareti için hazırlıklar yapıldığı duyurulmuştu. Bildiğimiz kadarıyla henüz bir davet gelmedi, bir takvim açıklanmadı.
Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği, turizm güvenliği alanında alınan tedbirleri göstermek amacıyla mayısın ikinci yarısında Antalya’da Türk-Rus Turizm Güvenliği Çalışma Grubu toplantısı düzenlenmesini önermişti. Büyükelçi nisan sonunda davet mektuplarının iletildiğini söyledi; henüz o konuda da bir gelişme yok.
Bakan Çavuşoğlu, Almanya’da, ‘‘Turistin göreceği herkes aşılanacak’’ demişti. Moskova Büyükelçimiz, ‘‘Türkiye genelindeki turizm çalışanlarının tamamının (havacılık, havalimanları, seyahat acenteleri, turistik taşımacılık, otel konaklamaları veya Turizm Bakanlığı belgeli restoranlar) mayıs sonuna kadar aşılanmış olacağı’’ söyledi.
Geçen yıl nisan ayından itibaren, ‘‘turizm bölgeleri için özel önlem alın, bu yörelere giriş çıkışı denetim altına alın’’ diye onlarca yazı yazıldı, uyarılar yapıldı. Hem geçen yıl, hem bu yıl kulak tıkandı.
Turizm sezonu gelince, bilimsel temele ve hesaplara dayalı olarak açıklanamayan azalmış-azaltılmış vaka sayıları, işletmecilere gereğinden fazla külfet çıkaran önlemlerle piyasaya çıkıldı.
Sonuç hüsran oldu; yüzde 70’lerde kayıpla sezon kapatıldı.
Bu yıl da yumurta kapıya gelmişken folluk aranıyor. Üstelik, içeride hesabı verilemeyen ya da verilmek istenmeyen bazı uygulama ve kararlarla ilgili eleştirileri gölgelemek için imaj yerle bir ediliyor. Örneğin; yabancı ajansların ‘‘Türkiye’de alkol yasağı’’ diye dünyaya duyurduğu, nur topu gibi bir alkollü içki satışı yasağımız var! Plajlarda pasaport denetimi ve yanında pasaportu olmayan turistlerin otellerine kovalanması gibi görüntüler verdik.
Tabii ki dış politikadaki ereksiz yalpalamaların etkisini de unutmamak gerekiyor…
Umutsuzluk aşılamak gibi amacım, niyetim yok! Temennim her şeyin güzel olması! Fakat ‘‘emeksiz yemek olmaz’’ sözünü unutmayalım… Turizmin sevgiyle harmanlanmış, ipek dokur gibi zamana yayılmış incelik ve emek istediğini hiç unutmayalım!..