ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

Halaçoğlu, gündem yarattı

Halaçoğlu, gündem yarattı
Yayınlama: 30.12.2019
434
A+
A-

11 kasım derneğinin hafta sonu tertip ettiği konferansın konuğu, Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu oldu.

Konyaaltı belediyesi  feslikan salonunda gerçekleşen konferansta 11 Kasım derneği üyeleri, Irak Türkmen Birliği Derneği başkanı Kürşat çavuşoğlu ve üyeleri, Türk Ocakları Antalya şubesi başkanı Abdullah Uysal ile ikinci başkan Orhan Tat ve Türk ocaklılar, Antalya Yörükler Derneği başkanı Abdullah Duman ile dernek mensupları  ve çok sayıda dinleyici hazır bulundu.

Açılış konuşmesını yapan 11 Kasım derneği başkanı Recep Özdemir,  “TARİH GELECEKTİR” konulu konferansı tertip etmekteki amacımız; “tarih farkındalığını türk toplumuna yaşatmak, , Türklerin kadim kültürünü, yakın tarihte yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız hakkında bilinçlenmek ve bu sayede günümüzde Türk milli bilincini ortaya çıkartmaktır” dedi . 11 Kasım derneğinin kuruluşu ve hedefleri ile ilgili verdiği bilgilerde, Derneğin adı olarak, Atatürk’ün vefat tarihi 10 Kasımın ertesi 11 Kasım tarihini, Atatürk’ün ilkelerine ve kurduğu Cumhuriyete bağlı olduklarından seçtiklerini izah etti ve “ tarafsız değil taraflıyız, tarafımız Türkiye Cumhuriyeti devleti. Ne sağcıyız ne solcuyuz, TÜRK’ÜZ, TÜRKÇÜYÜZ, ATATÜRKÇÜYÜZ” cümlesiyle konuşmasını alkışlarla sonlandırdı.  

Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, devletlerin ve milletlerin birikimlerinin kendi geleceklerine etkisi olduğunu öne süren giriş cümleleri sonrası, “ kökü olmayan ağacı yaşatmak mümkün değildir” dedi. Tarihçilerin hakikati arayarak doğruları söylemekle yükümlü olduklarını dile getirdi. Toplımda yanlış algılar yaratıldığını belirterek, Osmanlı padişahlarından Abdülhamit’in içki içtiği kadehinin olduğunu ve üzerinde latin alfabesi ile A harfinin işlenmiş olduğunu söyledi. “biz tarihçiler, tarihi ve tarihi şahsiyetleri kutsallaştırmadan doğru tarihi ortaya koyarız, Vahdettin’in İngiliz generaline iltica talebinde bulunduğu mektubu elimizde belge olarak duruyor” dedi. Atatürk’ü Samsunda İngiliz komutanlarının da bulunduğu heyetin karşıladığını Vahdettinin fermanı ile görevli olarak gittiğini, görevinin oralardaki azınlık gayrimüslimleri korumak olduğunu ama Atatürk’ün kafasında farklı projeler olduğunu ve bu durumun İngilizler tarafından fark edildiğini ve İstanbula geri çağırılması için padişaha baskı yapıldığını anlattı.

Mustafa kamal’in padişahın zor durumda kaldığını anladığını ve Vahdettin’e çektiği talgirafta ‘zor durumda olduğunuzu anlamaktayım, bu sebeple askerlik görevimden istifa ediyorum’ dediğini belirtti.

Atatürk’ün Türk tarih kurumunun kuruluşunu gerçekleştirdiğini ve bu kurumun başına geldiği günden itibaren yaptığı çalışmaları anlatan Prof. Yusuf Halaçoğlu “ Türk toplumunun tarihini öğrenmesi açısından önemli bir adımdır” dedi. “Atatürk dönemlerinde imam hatip okullarında muhteşem dersler vardı, bu gün Atatürk’ün de o yıllarda dikkat çektiği zafiyetlerimizden birisi maneviyatımızın bazı cemaat ve tarikatların elinde olmasıdır. Allahın bize gönderdiği KURAN’ı sadece okumakla sevap kazandığımızı düşünen çok insanımız var,Dinimize göre biz yanlız Allahtan yardım dileriz, herhangi bir liderden veya tarikat şeyhinden yardım dilemek bizi ŞİRK’E sokar” dedi. Bu sebeplerden ötürü Atatürk’ün Kuran tefsirini yaptırdığını ve bu şekilde dini cahil softaların eelinden kurtardığını söyledi.

Alfabe değişince dil değişmedi

Bazı bilmişlik taslayanların Alfabe değişince dilin değiştiğini ileri sürdüklerine değinen halaçoğlu, “biz osmanlı döneminde de Arap alfabesiyle Türkçe okur yazardık, şimdi de Türkçe okuyup yazıyoruz” dedi. Alfabemizdeki harflerin batılılarca farklı seslerde okunduğunu söyleyerek, bizim her harfi Türkçe olarak seslendirdiğimizi anlatan Yusuf Halaçoğlu, “Bu millet Türk milletidir, kimliği Müslüman olanların Türk ordusuna nasıl karşı çıktıklarını Suriye’de görüyoruz,  Malazgirt savaşını yapan, Yunanı denize döken Türk milletidir. 30 Ağustos’u camilerde dile getirmiyorlarsa Türklükten gocunuyorlardır” dedi.  Ege adalarının Lozanda kaybedildiğini ileri sürenlerin, aslında bu adaların 1912 yılında Trablusgarp savaşında İtalyanlar tarafından alındığını, diğer adalarında balkan savaşında elden çıktığını bilmediğini söyleyerek, “devleti yönetenler tarih bilmelidir, tarih biliyorsak bilgi yaşımız binlerce yıllık yaştır” dedi. “Doğu Hıristiyanlığının merkezi olan İstanbul, Hıristiyanlığın kanayan yarasıdır ve ideallerinde İstanbul hep vardır. İşte bu sebeple tarih bilinci olmalıdır” diyerek, 1920  Koçgiri isyanının , milli mücadeleyi baltalamak için çıkarıldığını, 1925 şeyh Sait isyanının Musul Kerkük petrolleri sebebiyle çıktığını, 1917 de şeyh Sait’in,  Seyid Riza ile birlikte  Ruslar Tarafından ödüllendirildiğini söyledi. Herkesin tarihe önem vermesi gerektiğini savundu.

Arap alfabesindeki harflerin Türkçe okunuşlarında çok fazla okuma farklılıklarını izah etti. Türkçeye karışan Arapça ve farsça kelimelerin dilimizde yanlışlara sebebiyet verdiğini, Atatürk’ün Türk Dil Kurumunu kurdurarak dilimizin sadeleşmesine sebep olduğunu anlattı.“ Bir millet kendi geleneklerini unutup tarihini bilmezse, ve ortak değerlerini savunamaz hale gelirse ayakta kalamaz. Bundan 1300 yıl önce Bilge Kaan, ‘ey Türk, titre kendine dön’ demiş” cümlesiyle konferansını sonlandırdı.  

Prof Yusuf Halaçoğluna sahneden inmeden önce, 11 Kasım derneği başkanı Recep Özdemir tarafından plaket verildi ve hatıra fotoğrafları çekildi.

Heber; Cengiz Savaşeri        

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.