Herkese şeker tadında bayramlar!
Müslümanların özel günlerinden Ramazan Bayramı’ndayız.
Salgın ve karantina nedeniyle pek çok etkinlik gibi, ilk kez alışılmışın dışında kutlanıyor.Gelenekselleşmiş törensel uygulamalar, bu bayramda yok.
Ah vah edip ‘‘Nerede o eski bayramlar!’’ demeyeceğim. Sözü Antalya’nın bayramlarına getireceğim.
Bayram heyecanı aslında çocuklukta yaşanıyor ve bayramlar hep çocukluk anılarından kesitler olarak kalıyor, pek çok insan için.
Sonra değişiyor her şey. O heyecan ve coşku kaynağı özel gün, hüzün verebiliyor. ‘‘Bayramın olsun mübarek’’ ezgisi ‘‘Bayram gelmiş neyime’’ye dönebiliyor.
Bu durumu, biraz Antalya turizminin bugünkü haline benzettim, o yüzden bahsettim…
Eskidenyaz gelince bayram havasına giren, gerçek bayramlarda da çifte bayram edenAntalya bu kez suskun.
Umutla bayram sonrası bekleniyor ama gerçekçi yaklaşanlar açık olarak dile getiriyor; Antalya’da artık yazlar eskisi gibi bayram olmayacak, bayramlar eskisi gibi yaşanmayacak. Bazı heyecanlar ister istemez anılarda kalacak.
Fakat ‘‘kara gün kararıp kalmaz’’ ve ‘‘hayat boşluk kaldırmaz…’’
Eskisi gibi olmasa, eskiye dönülmese de illaki bir şeyler olacak. Önemli olan geçmişten dersler çıkarmak…
Örneğin; doğasından tarihine,bu ilin değerlerini hoyratça kullanıp tüketmeye son verilse, onlarla yeni değerler üretilse… ‘‘Bayramın olsun mübarek’’ ezgisinden ‘‘Bayram gelmiş neyime’’ye dönülmese!..