Kim bu yolsuzluk yapan, rüşvetçi şerefsizler! – Mustafa Kazım Aydın Yazıları
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir vakfın toplantısında çok tartışılan bir konuşma yaptı. Özü itibariyle her zamanki türden bir konuşmaydı; temelinde ‘‘biz ve onlar’’, ‘‘biz ve düşmanlarımız’’ bölücülüğü vardı.
Bölücülük o kadar öne çıktı ki ‘‘Gençler şunu unutmayın, biz varız, bir de karşımızda malum düşmanlar var’’ bile dedi.
İnsan, Erdoğan’ın bu tür konuşmalarına takılıp kalırsa gerçek gündemden kopar gider. Merkez Bankası’nın meşhur 128 milyar doları, Man Adası paraları, Amerika transferleri, kârı katmerli adrese teslim ihaleler, borsa vurgunları, yolcu garantili geçi(ri)şler, saray ve saltanat harcamaları, imar rantları, unutulup konuşulmaz olur.
Fakat Erdoğan’ın vakıf konuşmasında bir bölüm var ki, üzerinde mutlaka durulması gerekir:
‘‘Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah’ın izniyle olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Bunu biz yaparız. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz.’’
Evet, Erdoğan aynen böyle dedi, 20 yıldır yönettiği ülkede yolsuzluklar ve rüşvet olduğunu gayet açık dille ifade etmiş oldu.
Yolsuzlukların, rüşvetin olmadığı bir Türkiye’yi halletmek için yolsuzluk ve rüşvete bulaşanları enselemek; enseleme için onları biliyor veya belirleyebilecek kabiliyette olmak gerekir.
Bu kadar iddialı konuşan biri de bu kabiliyete sahip demektir ve şu soruya cevap istenir:
‘‘Kim bu yolsuzluk yapan, rüşvetçi şerefsizler!’’