Turizmde bayram başladı mı?

Türkiye’nin en önemli turizm pazarı olan Rusya ve Almanya’dan Türkiye’ye belli koşullarla seyahat izni çıktı, uçuşlar başladı ya. Çok farklı değerlendirmeler var.

Bir kesim tarafından bayram havası estiriliyor, başarı öyküleri yazılıyor.

Seyahat koşullarını ve o ülkelerdeki insanların durumunu (psikolojileri, olaylara bakışları, ekonomilerini) dikkate alanlar daha temkinli ifadelerle gelişmeleri yorumluyor.

Durumu daha geniş açıdan değerlendirip gerçekçi olanlar ve kendinde açık konuşma gücü görenler ‘‘2020 kayıp, 2021 belki kurtulur’’ diyor.

Turizm sektörünün temsilcisi durumundaki örgütlerin yöneticileri, ‘‘enseyi karartmayalım, umudumuzu kaybetmeyelim’’ havasında mesajlar verseler de ifadelerinden ‘‘Böyle demek zorundayız’’ vurgusu yansıyor.

‘‘Almanya’nın ağustos listesi ne olacak, Türkiye riskli ülkeler arasından çıkarılacak mı’’ tartışmaları yapıldığı ve bazılarımızın Almanya’ya saydırdığı sırada Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin önemli bir noktaya dikkati çekmişti.

Çetin, ‘‘Mesele sadece Almanya’nın uygulamaları değil’’ demiş, ‘‘seyahat kısıtlaması olmayan İspanya, İtalya ve Yunanistan’da turizmin canlanmadığını, Almanya içinde bile turistik seyahatlerin yüzde 50’ye yakın daraldığını belirterek, işin psikolojik boyutuna dikkati çekmişti.

İkinci gerçekçi açıklama, Türkiye’ye seyahatin kısmen serbest bırakılmasından sonra, Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Yönetim Kurulu üyesi Bahattin Kaya’dan geldi. Almanya’dan Türkiye’ye seyahat şartlarını DW Türkçe’ye değerlendiren Kaya şunları söyledi:

Bazı bölgelere uçuş izni verilmesi, bu bölgelere seyahat edecek turistlerin karantinada kalmak zorunda olmaları halinde Almanya’daki iş yerleri ile sorun yaşamayacakları, sigortaların da sağlık masraflarını ödeyeceği anlamına geliyor.

Ama Türkiye’de test ve karantina zorunluluğu getirilmesi çok da olumlu değil. Türkiye’de test ve karantina zorunluluğu, Alman turistlerin Türkiye’de tatil yapmaktan caymalarına yol açabilir.

Son düzenlemeye göre Türkiye’de yapılan test pozitif çıkması halinde, turistler iki hafta daha Türkiye’de kalmak zorunda. Oysa test Almanya’ya dönüşte yapılsa, pozitif çıkması durumunda turistler evlerinde karantinaya girebilecekler.

Türkiye’de kalınması zorunluluğu büyük bir sıkıntı yaratabilir. Turistler hem zaman, hem oluşacak ek maliyet nedeniyle bu riski göze almak istemeyecektir. Çünkü Alman turist ‘ben gidersem bir şey olursa iki üç haftalık otel masrafımı kim ödeyecek’ diyecektir.

Üstelik diyelim dört kişilik aile, birinin testi pozitif çıktı, aile bölünecek mi?

Kaya bu soruların çözülmesi halinde Türkiye’ye turist gönderebileceklerini söylüyor.

Bir de kısmi seyahat serbestliği kararının alınmasında, başka hangi etkenler var bilmiyoruz. Özellikle Türkiye’de iş yapan Alman ve Rus tur operatörlerinin ülke yönetimlerine baskısının yabana atılmaması gerekir.

Ayrıca ‘‘yeni normal’’ diye adlandırılan durum söz konusu.

Bütün bunlar dikkate alındığında; büyük ihtimalle turist havalimanına inecek, oradan doğru otele. Tatil bitecek, otelden doğru havalimanına… Eskisi gibi özel mağaza ve AVM turları zor görünüyor? Türkiye tarafında test yapılması şartının nedenlerinden biri de bu disiplini sağlamak amacı olabilir.

Bu yüzden kısmi de olsa seyahat serbestliği olumlu adım. Ancak bayram için erken…