ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

Yazar Mesut İnci: Antalya’da Vatandaş, Siyasilere Nasıl Bakıyor.?

Yayınlama: 15.11.2023
76
A+
A-

Bugün gazetemizdeki yazımda tamamen Antalya siyasetinden, halkın belediye başkanlarından, milletvekillerinden memnun olup olmadıklarından bahsetmek istiyorum.

Gençliğimde, lise son sınıftayken rahmetli Mehmet Karakapıcı hocama, “Herkes siyaset yapabilir mi.? Diye sormuştum. Bana açık net ve anlaşılabilir ifadelerle kısaca, “Siyaset vizyon ve vicdan işidir, herkes siyaset yapamaz, sorumlulukları çoktur, yanlış yaparlarsa toplumun içine çıkamazlar” demişti.

Aradan yıllar geçti, ihtilaller oldu, seçimler oldu, hükümetler değişti, aradan geçen zaman içinde çok siyasetçi tanıdım, bir gazeteci olarak haberlerini yaptım ama eskiyle şimdi arasında değişmeyen bir şey var mı acaba diye çoğu zaman sormuşumdur kendime.?

Gözlemlediğim kadarı ile evet var, hem de çok.

Neler mi değişti.?

İzninizle birazını sıralayayım, eksiğim varsa lütfen ilave edin.

Son 3 gün, gazeteci olarak değil, sade bir vatandaş olarak Güllük caddesini, Konyaaltı’nı, sahili, Lara’yı, Kapalı yolu, Şarampol’ü, Aksu’yu dolaştım, Hatta Serik’e kadar uzandım ve vatandaşlarımıza, Antalya’nın kaç milletvekili çıkardığını, hangi siyasi partimize mensup olduklarını, isimlerini, belediye başkanlarımızın çalışmalarından ve memnun olup olmadıklarını sordum ve notlar aldım.

Keşke sormaz olaydım, inanın moralim bozuldu, o kadar değişik yorum ve şikâyette bulunanlar oldu ki, sormayın gitsin.

Mesela, Antalya’nın kaç milletvekili çıkardığını,

Kaç siyasi partinin seçimlere girdiğini,

Seçime giren siyasi partilerin isimlerini,

Tanıdıkları ve isimlerini bildikleri milletvekillerinin olup olmadığını,

Milletvekilleri ile hiç karşılaşıp, istekte bulunup bulunmadıklarını,

Belediye başkanlarımızı tanıyıp tanımadıklarını, çalışmalarından memnun olup olmadıklarını falan falan daha neler sordum neler.

Hani, BİR VUR, BİN AH İŞİT diye bir laf var ya,

Vallahi aynen öyle oldu.

Sohbet ettiğim kişilerin çoğu, öncelikle şunu söyleyeyim, milletvekillerini tanımıyor, isimlerini bilmiyor, hangi partinin kaç milletvekili çıkardığından haberleri bile yok. Bazıları dostluk anlamında ilişkilerini geliştirmişler ama yine de diğer seçmenler gibi çok eksikleri olduğunu söylüyorlar.

En büyük sıkıntının, belediye başkanları gibi milletvekillerinin de özellikle seçim öncesi evleri ve esnafı devamlı dolaştıkları ve seçimden sonra bir daha gözükmedikleri şeklinde.

Mesela esnafın ve semt sakinlerinin çoğu, çoğu sinekten, pislikten ve bakımsızlıktan şikayetçi, hepsi de, seçimlerde oy için hareketleneceklerinden bahsediyorlar.

Şimdi belediye başkanlarına açın telefonu, ya sekreteri, ya da koruması ile konuşursunuz, sıkıntınızdan bahsedince de, aldığınız cevap, “Başkanımız şu anda toplantı da, en kısa zamanda konunuzla ilgilenilecektir” olur.

Ama seçim öncesi hepsi mikrofonu ellerine aldılar mı, adeta ahkam keserler ve seçmen de, kendileri için peşin kararını vererek, “Helal olsun valla oyum bu başkana” derler. Seçildikten sonra kendilerine ulaşabilene aşk olsun.

Milletvekilleri de bunlardan farklı değiller, bütün sıkıntıları seçilinceye kadar. Seçmenle aralarındaki fark, seçilinceye kadar vekiller ve belediye başkanları halkın ayağına gider, seçildikten sonra, seçmeni ayaklarına beklerler, sonra da aradıysan bul.

Kim bilir hangi büyük ihalelerin peşinde, memleket menfaatleri için koşuyorlardır.

Seçim öncesi yaptıkları masrafları çıkarmak için, var güçleri ile başarılı bir öğrenci gibi geceli gündüzlü çalışırlar.

Milletvekilliklerini ve Belediye Başkanlıklarını bedava mı kazandılar.

Bütün vekiller ve Belediye Başkanları aynı yoldalar mı.? Evet %99.9 u aynı yoldalar.

Yapmayın Allah aşkına, şöyle bir seçmenin yüzüne dikkatlice bakın, sizlere nasıl baktıklarını ve neler söylemek istediklerini çok iyi anlayacaksınız.

Bir davete veya kalabalık bir yere davetliysen, zaten korumalarınız ve sizleri davet edenlerin görüntülü kalabalıklarına kimse inanmıyor, herkes gülüyor.

Yazacak çok şeyler var ama değmez.

Konuştuğum kişilerin çoğu, “Bugün onların günü ama bugünün yarını da var, işte o zaman zilleri takıp oynayacak olan bizler olacağız” dediler.

Yazacak çok şeyler var ama ben şimdilik, seçmenin duygularına tercüman olmaya çalıştım.

Şimdi sizlere kısaca siyasetin ne anlama geldiğinden bahsetmek istiyorum.

Siyaseti değişik anlamda yorumlayanlar ve hatta değerlendirenler var toplumda ancak, günümüzün kuramsal (teorik) ve bilimsel yorumuna göre, siyaset bir bilimsel yetkinlik, uzmanlık ve düzgün ahlak alanıdır, fakat asla bir meslek alanı değildir.

Halka, topluma, adalet ve hukuk kuralları içinde hizmet sunma yoludur. Çünkü siyaset bir meslek olsaydı kişi ve ailesi için bir geçim kaynağı, zenginleşme ve servet edinme yolu olur, topluma hizmet hep arka planda kalırdı.

Eğer bir toplumda siyaset meslekleşmiş, para, servet, itibar, makam, güç devşirme ve hükmetme yoluna dönüşmüşse o ülkede SİYASET YOZLAŞMIŞ demektir. Yozlaşmış bir siyasi yapıda siyaset kurumundan dürüst ahlak, adalet ve evrensel hukuka (kanunlara değil, hukuka) uygun davranışlar beklemek biraz aşırı iyimserlik olur.

REKLAM ALANI