Yazar Mustafa Kazım Aydın-Bayramlar ve çocuklar

Toroslarda bir dağ köyü. Bahar, yaz, kış farksız yaşanan çocukluğumun bir bayram ritüeli.

Sabahı zor etmiş olmanın heyecanıyla ‘‘Haydi kalkın bakalım’’ denilmesini beklemeden alaca karanlıkta uyanıp evimizin arkasındaki şırıl şırıl akan çeşmeye koşturmalar. Hatta yirmi metre fazla gitmeyi zaman kaybı gibi görüp kapının hemen yakınından geçen arktaki suya dalmalar.

Akşamdan ellerime yakılan kınanın kırmızını görünce, yeni triko kazak, yeni kara şalvar ile yeni lastik ayakkabıdan oluşan bayramlıklar için aynı hızla odaya dönüş.

Sonra minik bir şişeden sürülen gül yağı.

Annemin ‘‘maşallah’’ diyerek, ocaktaki isten parmağı ile alıp kulağımın arkasına dokundurması.

Babam sabah namazını evde kıldıysa yanında, camide kılmak için daha erken gitmiş ise peşinden bayram namazına yola düşmek. Büyümüşte küçülmüş kasıntısı içinde alttan alta çevredekilerin hayran bir bakışını yakalama çabası.

Namazdan sonra en yakındaki akraba evine koşuşturmalar. Ellerini öptüğümüz büyüklerin ‘‘aferin’’ler, ‘‘maşallah’’lar ile sarılıp öpmeleri. Ceplere doldurulan şekerler, kuru üzümler, cevizler…

Bir de babamla birlikte ailece tekrar gelecek olsak bile cami dönüşü uğramadan geçmediğim halam. Onun özellikle kış aylarında, kahve fincanında ikram ettiği acı bahar (öğütülmüş yedi çeşit baharattan oluşan bir karışım)… Genzime doğru yayılan acısı, sanki ateş olup kulaklarıma yayılır, soğuğa karşı sanki bir enerji patlaması yaşardım. Bazen de acı baharın yerini rezene ile çörek otu tohumlarının karışımı alırdı.

Bu bayram ritüelim köyde olduğum zamanlar değişmedi ama o heyecanla karışık sevincim, babamın ölümüyle sona erdi.

Aynı insanlar yine sarılıp öpüşerek bayramlaşıyordum. Yine ‘‘aferin’’ler, ‘‘maşallah’’lar birbirini izliyordu.

Eskiden beni şöyle bir süzdükten sonra ışıl ışıl parlayan gözler, buğulanıyor, bakışlar kaçırılıyordu.

Bayram öncesi haksız, hukuksuz olarak tutuklanan; bayramda haksız hukuksuz olarak hapis tutulan insanları düşününce; özellikle de insanın insana kasti zulmünü yansıtan tabloları görünce böyle bir duygu dalgasına kapıldım…

mustaydn@gmail.com