23 Nisan Neden Kutlanmalı?

23 Nisan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gelecek nesillere ve tüm dünya çocuklarına emanetidir. Biz yetişkinlerin 23 Nisan’ı çocuklara oyunlarla, şarkılarla, türkülerle anlatması gerekir, Ulusal egemenlik bilincini kuşaktan kuşağa aktarmanın en güzel, en etkili biçimi de 23 Nisan’ı bayram gibi kutlamaktır.

Bizler bu günü çocuklardan emanet aldığımızı ve onlara olan en büyük borcumuzun ulusal egemenlik içinde refah bir ülke olduğunu unutmamalıyız. Her şey o kadar hızlı değişip dönüştü ki doksanların çocuklar bile artık kendilerini şanslı hisseder oldu. Kuşak farkı çok açıldı. Yetişkinler çocukların hızına yetişemez, çocuklar ise kendi dünyalarında geleneklerini unutur oldular. Şimdi ki çocukların kaçı sokak oyunlarını biliyor? Kaç ebeveyn çocuklarına karne veya bayram hediyesi olarak bisiklet alıyor? Artık geçmişte kaldı bayramlıkları koltuklara serip ertesi gün büyük bir heves ve heyecan ile giymek.

Ne olacak şimdi?

Aslında olacağı basit, çocuklar ile duygudaşlık kurmak gerekiyor. Şimdiki çocuklar çok zeki, düştüğü zaman “öpeyim de geçsin” yalanlarına kanmayacak kadar hem de. Çocuklara net ve dürüst olmak gerekiyor çünkü zekâmızı ölçüyor her biri. Onlara ölçülü olmayı, bayramları, sevinçleri ancak davranışlarımızla verebiliriz. Net yanıtlar, hoşgörü ve açıklayıcı bilgiler gerekir. Tabi ki yetersiz olduğumuz bir konu var Türk Milleti olarak eylemlerinin sonuçlarına katlanmalarına izin vermiyoruz. İşte bu en büyük hatamız oluyor.  En büyük bayram coşkusunu biz yaşamalıyız ki, bizden görmeliler. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sadece dünya çocuklarının bayramı değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenliğinin ilanıdır.

23 Nisan’ı anlatmalıyız

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çocuklara emanet edilen milli bir değerdir. Ne mutlu ki bize tüm dünyada kutlanan tek milli bayramdır. Ulusal Egemenlik Bayramı’nın çocuklara verilmesinin temelinde milli iradenin nesillerden nesillere aktarmak yatar. Çünkü bu bayram çocukların, küçük yaşlardan itibaren tarihte arkalarına dönüp baktıklarında cumhuriyeti ve devrimlerini görmeleri için ilan edildi. Biz bu günlere kolay gelmedik. Milli değerlerimizin çocuklara aktarılması çok ama çok önemlidir. Türkiye Cumhuriyetini, bu günlere nasıl gediğimizi çocuklarımıza anlatmak gerekiyor. Nene hatunun emzirdikten sonra komşusuna emanet ederek “bu çocuk anasız yaşar ama vatansız yaşayamaz” deyip cepheye koştuğu 3 aylık bebeği, Sivas Lisesi’nin okuldan marşlarla cepheye koşan tüyü bitmemiş çocuklarını, daha 13-14-15 yaşında şehit olan kınalı kuzularımızın ruhu şad olsun diye. Zafer çığlıdır ulusal egemenlik bayramı. İşte bu yüzden tüyü bitmemiş yetimin hakkı için tüm coşkumuzla önce biz kutlamalıyız.

Ulusal Egemenlik…
Çünkü Ulusal egemenlik cumhuriyettir. Cumhuriyet varlığımızdır. Şehitlerimizin ve gazilerimizin varlıklarının varlığımıza armağanıdır. Bu vatanı her köşede savunan asil atalarımızın yüce zaferidir. Hasta adam dedikleri bir ülkenin yeniden daha güçlü bir şekilde şahlanışıdır. Tüm dünyada emsali görülmemiş büyük devletlerin Türk Milleti karşısında bükemediği bileği öpmesidir. Ulusal egemenlik tüm dünya tarihinde görülmemiş bir zaferin tek örneğidir.  Damarlarımızdaki asil kanı bir kere daha hatırlatan dünyanın en büyük zaferini bayram ilan eden Mustafa Kemal Atatürk tüm dünya çocuklarına zaferimizi ve asil kanımızı hatırlanması için armağan etmiştir.

Hakkı İŞBECER