Bir mesleğin onur günü ve onursuz işler!

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle çok sayıda mesaj aldım. Cümleten teşekkür ederim. Düzenli ve ücretli olmasa da çalışıyorum. Çalışmaya da devam edeceğim gibi.

Çünkü sahada o kadar berbat işler oluyor ki, paralı asker olarak bunları yapanlar arsız arsız sırıtıyor, siz utanıyorsunuz. Karınca kararınca doğrusunu anlatmaya çalışıyorsunuz. İşte bir örnek…

İŞ KANUNU

Kanun Numarası : 4857
Kabul Tarihi : 22/5/2003 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 10/6/2003, Sayı : 25134

Yayımlandığı Düstur : Tertip: 5, Cilt : 42

Madde 30 – (Değişik : 15/5/2008-5763/2 md.)

– Engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu

İşverenler, elli ve daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır.

Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin işçisi iken engelli hâle gelenlere öncelik tanınır.

İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir

– Engelli ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğuna aykırılık

Madde 101 – Bu Kanunun 30’uncu maddesindeki hükümlere aykırı olarak engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işveren veya işveren vekiline çalıştırmadığı her engelli ve eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için binyediyüz Türk Lirası idari para cezası verilir. Kamu kuruluşları da bu para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulamaz…

Şimdi ‘‘nereden çıktı bu kanun maddesi’’ diyorsunuzdur.

Geçen hafta, ‘‘gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım’’ düsturuyla yayınlanan iktidar yandaşı gazetelerden bazılarında, Antalya Muratpaşa Belediyesi’ni hedef alan şöyle bir haber çıktı:

‘‘CHP’li Başkan biri polis altı kişinin katilini belediyede müdür yaptı: Temizlik seri katilden soruluyor

Biri polis 6 kişinin katili, hırsızlık, gasp, yaralama ve tecavüz gibi suçlardan da yargılanan suç makinası Murat Katrağ, Muratpaşa Belediyesi’nde işe alındı, ardından temizlik işlerine bakan müdür oldu. Katrağ, suç kayıtları 2018’de belediyeye bildirildiği halde görevine devam ediyor…’’

Haber uzun, yukarıda girişlerini aktardığım kanun maddeleri de uzun.

Muratpaşa Belediyesi’nden gereken açıklama yapıldı, cevap verildi.

Ben Muratpaşa sınırları içinde mülk sahibi olarak oturan, vergi veren biriyim. Kaliteli hizmet üretilirse överim, hizmet aksarsa en ağır tondan eleştiririm.

Habere gelince…

Yasa emriyle (yasaya uygunluktan değil yasal zorunluluktan söz ediyorum) ve yasanın emrettiği şekilde bir iş yapılıyor.

Yasaya aykırı işleri, iş yasaya uymadığında yasanın değiştirilerek işe uydurulduğunu görmeyenler, yasa emriyle ve yasanın emrettiği şekilde yapılan işten skandal üretmeye çalışıyor…

Oysa bir gazeteciye böyle bir bilgi geldiğinde, ‘‘bunun mevzuatı ne imiş’’ diye bakars, bakması gerekir. Zaten konuyu da ana hatlarıyla biliyor olmalısınız, biliyor olmanız gerekir. Bunlar iletişim okullarında, yayın kuruluşlarının haber masalarında öğrenilir-öğretilir.

Tabii öğreniminiz, öğrenme yeteneğiniz, meslek kimliğiniz, meslek kimliğinizi koruyacak onurlu duruşunuz var ise…

Son dönemdeki perişanlığımızın tipik bir örneği olduğu için konuya değindim.

Meslekte kırk yılı aşmış biri olarak üzülüp utandım, mesaj gönderenleri böyle selamladım…