2-6 Yaş Arasında Lokal Anestezi ile Sünnet Yapılması Önerilmez

Sünnetin idrar yolu enfeksiyonlarından koruyucu olduğunu vurgulayan Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral, “Bu cerrahi işlemin çocuk için en uygun zamanda ve koşulda yapılması gerekir. Çocukların cinsel kimliğini fark etmeye başladığı 2-6 yaş arasında uygun olmayan şartlarda gerçekleştirilen sünnetin psikolojik olumsuz etkilenmelere yol açabileceği düşünülmektedir. Bu yaş aralığında çocukların lokal anestezi altında sünnet yapılması önerilmez. 2-6 yaş arasında mümkünse genel anestezi altında, diğer yaşlarda ise lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Yeni doğan döneminde yapılan sünnetin cerrahi işlemin kolaylığı, bebekte yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın kolaylığı ve yeni doğanda psikolojik travma oluşturmaması gibi avantajları vardır.” şeklinde konuştu.
Sünnetin sağlık açısından avantajlarının en fazla yeni doğan döneminde yapılan sünnetlerde görüldüğünü de sözlerine ekleyen Yanaral, “Sünnet yaşı arttıkça bu avantajlardan daha az faydalanılmış olunur. Sünnetin basit bir işlem olarak görülmesi, hatalı sünnet riskini de beraberinde getirmektedir. Uygun olmayan şartlarda yapılan sünnet, yara yeri enfeksiyonu, kanama ve penis yaralanmaları gibi pek çok komplikasyona yol açabilir. Bunların sonucunda kötü iyileşmeye bağlı kozmetik sorunlar ve penis işlevini bozan fonksiyonel sorunlar nedeni ile cinsel fonksiyon bozukluğu ve psikolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Sünnetin sağlıklı bir şekilde sonuçlanabilmesi için ameliyathane şartlarında, temiz ve steril koşullarda cerrahi müdahale ile yapılması gerekir.” dedi.
Sünnetin farklı uygulama teknikleri hakkında da bilgiler veren Yanaral, “Sünnet; cerrahi yöntem, lazer veya koter yöntemi, çan yöntemi gibi farklı yöntemler ile uygulanabilir. En sık uygulanan, güvenli, yan etkileri en az olan yöntem cerrahi yöntemdir. Cerrahi yöntem klasik olarak sünnet derisinin cerrahi yoldan kesilerek uçların estetik ve emilebilir dikişler kullanılarak birbirine dikilmesi şeklinde yapılır. Cerrahi yöntemde ayrıca bir pansuman veya dikiş alınması gerekmemektedir. 2-3 gün süre ile ağrı kesici ve krem tedavisi uygulanır. Ameliyathanede steril şartlarda yapılan sünnet sonrası antibiyotik kullanımına gerek yoktur. Derinin fazla ya da az bırakılması, kötü iyileşme dokusu oluşması, kanama, enfeksiyon, şekil bozuklukları ve idrar yolunun zarar görmesi gibi hasarlar karşılaşılabilecek komplikasyonlardır.” diyerek sözlerini tamamladı.
Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yanaral Hakkında: İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Bölümü mezunu olan Yanaral, 2005-2011 yılları arasında Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Üroloji Uzmanlık Eğitimini almış ve 2019’da doçent olmuştur. 2011-2013 yılları arasında Üroloji Uzmanı olarak Siirt Devlet Hastanesi’nde görev yapmış, ardından Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Hastanesi, Hamburg Eppendorf Üniversite Hastanesi’nde görev almıştır. Yanaral, halen Memorial Şişli Hastanesi’nde Üroloji Uzmanı olarak görevini sürdürmektedir. Türk Tabipler Birliği, Türk Üroloji Derneği, Türk Androloji Derneği ve Avrupa Üroloji Derneği üyesi olan Yanaral, 100’den fala kongre, kurs, sempozyuma katılımcı, 30 kongre, kurs ve sempozyuma da konuşmacı olarak katılmıştır. 50’den fazla bilimsel çalışması olan Yanaral halen 2 bilimsel dergide editörlük görevi yürütmektedir. Uzmanlık alanları içerisinde idrar yolu taşları, prostat hastalıkları, idrar yolu darlıkları, penis eğrilikleri, erkek genital estetik, infertilite, sertleşme bozuklukları, kadın ve erkeklerde görülen idrar kaçırmalar, mesane çalışma bozuklukları bulunmaktadır.