‘’ABD NE DERSE HEPSİNE RAZIYIZ’’ DİYOR CHP, BİZ MANDACIYIZ’ DİYE BAS BAS BAĞIRIYOR..
Türkiye son 18 yıldır köklü bir değişimden geçerken hem aslında normalleşti, hem de kendi tarihini bu kural gereğince yeniden yaşadı ve yaşıyor.
Bugün ülkemize karada ve denizde ikinci Sevr’i dayatmalarının da bu kuralla ilgili olduğunu gözden kaçırmamalıyız.
Türkiye kendisini güçlendiren bu değişim, silkelenme sürecinden geçmeseydi şüphesiz yumuşak bir Sevr’e dönüş etabına sokulacaktı.
Dış politikadan sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, ‘’MANDACILIK’’ zihniyeti ile yeni seçilen Amerikan Başkanı’ndan, görevi devralır almaz Türkiye’ye “demokrasi vurgulu” bir ültimatom vermesini talep etti.
CHP öncülüğündeki bir iktidarın Suriye, Irak, Libya, Doğu Akdeniz’de izlenen dış politikadan vazgeçeceğini belirten Çeviköz; S-400’lerin iptal edileceğini, 40 yıl sonra açılan Maraş’ı yeniden kapatacaklarını, Türkiye’de terör örgütü PKK-HDP’yle, Suriye’de ise YPG’yle anlaşacaklarını dili döndüğünce anlatıp kendince dışarıya birtakım mesajlar verdi.
Bugün, yabancı devletlerden ülkeye müdahale anlamına gelecek taleplerde bulunmak, yüz yıl önceki “manda” taraftarlığının da gerisinde bir siyasi tutumu ifade ediyor.
Sıraya girdiler…
Önce Kılıçdaroğlu seslendi Biden’a;
‘Türkiye’deki bütün demokratikleşme hareketlerini desteklemenizi bekliyoruz…’’
Durumdan vazife çıkaran İmamoğlu, Biden iyi anlasın diye “İngilizce” mesaj gönderdi. (Biden o İngilizceyi anlamış mıdır ondan emin değilim!..)
“Türkiye’de demokrasi neyin yok, buralara da bir el atsanız” modunda eloğluna dertlendi…
Yeterli olmadığını düşündüler zahir…
Daha üst kademeden biat edeceklerini teyid etmeleri gerekiyordu. Ünal Çevik devreye girdi.
Az buz biri değil. CHP “Dış İlişkilerden Sorumlu” Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz’den söz ediyoruz…
O da CHP’nin dış politikadaki çizgisini anlattı. O da ABD’den “Türkiye’de demokrasiye vurgu yapmasını” istedi…
Kendi iktidarlarında S-400’lerin aktif hale getirilmemesi seçeneğinin gündeme geleceğini söyledi…
KKTC’de kapalı kent Maraş’ın kısmi şekilde yeniden açılmasını desteklemediklerini söyledi…
Daha önce de Libya ile yapılan anlaşmayla Türkiye’nin çizgiyi aştığını söylemişti…
Keza Suriye’deki askeri varlığımızdan rahatsız olduğunu da ifade etmişti…
Velhasıl “ABD dış politikası neyse, biz hepsine razıyız” diyor CHP…
Suriye, Doğu Akdeniz, Libya, S400.. vesaire, ABD ne istiyorsa, CHP vermeye hazır olduğunu söylüyor.
Hatta Türkiye’ye demokrasinin gelmesi için yaptırımsa yaptırım!.. (Irak’a Ortadoğu’ya getirdikleri gibi!..)
Yetmez!..
CHP’nin daha fazla ve detaylı bir açıklama yapması lazım Biden’ı ikna edebilmesi için.
Mesela demeli ki,
Türkiye Suriye’de ABD gibi YPG/PKK ile anlaşmalı,
Doğu Akdeniz’den çekilmeli, hakimiyeti Yunanistan’a bırakmalı,
S400’leri iade etmeli,
Karadeniz’de fazla gezinmemeli,
Rusya’yla ilişkileri kesmeli,
Suriye’den çekilmeli,
İHA-SİHA falan üretmemeli. Bütün silahları ABD’den almalı,
Öğrenciler okula fındık fıstık patates götürmeli, “yerli malı” haftası düzenlenmeli,
Ha unutmadan, CHP’nin Çeviköz’ü “Amerikan Alman Marshall Fonu” adlı düşünce kuruluşunda konuşmuş.
Hazır “Marshall Fonu” karşındayken, “Marshall yardımı”ndan da söz etseymiş iyiymiş.
CHP iktidara gelirse Türkiye ABD’den “süt tozu” yardımı da alacak!..
Yeter ki destekleyin.
Ne diyelim…
“Biz mandacıyız” diye bas bas bağırıyor CHP…