ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

Antalya’dan‘virüs’ manzaraları

Yayınlama: 10.04.2020
Düzenleme: 11.04.2020 00:03
399
A+
A-

Koronavirüs covit-19 salgınının seyrini, salgına ve yarattığı ekonomik yıkıma karşı ülkemizde ve dünyada alınan önlemleri hem medyadan hem de birebir tanıdıklarla haberleşerek takip ediyorum.

Dünya peş peşe önlem alırken, biz gönderdiğimiz uçağa binip gelen insanlarla ‘‘Çin’den mahsur vatandaş kurtarma destanı’’ yazıyorduk! Uzun süre yaygın şekilde test mest yapamadık, haliyle salgın da bize bulaşamamış oldu; bu kez ‘‘muhteşem korunma destanı’’nı gösterime soktuk.

Bu arada açık açık söyleyerek işi savsaklayan İngiltere ile Amerika dışında dünya hızla maske, eldiven, tanı kiti, solunum cihazı gibi malzeme ve araç gereç tedarik ediyor, ekonomik önlemler planlıyordu.

Virüsün Türk genine işlemediği bile yazılıp çizilirken, 11 Mart’ta takke düştü kel göründü. Zengin, yoksul, din, dil tanımayan virüsün ırkı da iplemediği anlaşıldı. Fakat az sayıda test yapabildiğimiz için uzunca bir süre az sayıda vaka ile durumu idare ettik.

Pozitif bilimin fazla doğrucu olmak gibi kötü bir huyu var; olanı ortaya koyar. Test sayısı arttıkça vaka sayısı da arttı. Peşinden de gecikmeli olarak yasaklar ve sağlık önlemleri geldi, yine gecikmeli olarak ekonomik önlemler açıklanmaya başlandı.

Dikkat ederseniz ‘‘önlemler alınmaya başlandı’’ değil, ‘‘önlemler açıklanmaya başlandı’’ dedim. Olur ya önlemler önceden planlanmıştır, zevahirin hakkını yemeyelim.

Ancak önlemler de gecikmeli açıklandığı için, virüsün açtığı yaralardan henüz sarılan yok. Açıklamalara bakılırsa, kısa vadede sarılacak gibide görünmüyor. Alındığı söylenen önlemler ‘‘bir kısım’’ medyada yeterince tartışılıp konuşulduğu için burada ayrıntıya girmeyeceğim, Antalya’dan korona manzaralarını örnekleyeceğim…

Bir tanıdığım Antalya’nın yerli ve büyük firmalarından birinde çalışıyordu, (şimdilik) 2 ay ücretsiz izne çıkarıldı. Eşi kuaför, dükkânazorunlu olarak kilit vuruldu. İki çocuklu aile gelirsiz.

Bir başka tanıdığım karı koca okulda çalışıyordu. Biri kantinde, biri İŞ-KUR’un işsizlikle mücadele kapsamında okula yerleştirdiği hizmetli. Aynı şekilde iki çocuklu aile şu an için gelirsiz…

Bir başka tanıdığım uluslararası bir markanın temsilcisi firmada mağaza yöneticisi. Mağaza kapalı, sabit maaşı ödeniyor. Tabii ki gelirinde önemli yer tutan prim kesildi, ciddi gelir eksilmesi var. Devamının ne olacağı salgının seyrine bağlı.

Bir komşum, yine uluslararası bir markanın mağazasında çalışıyordu. Mağaza kapalı, sabit maaşı ödeniyor, prim kesildiği için önemli gelir kaybı var.

Bir komşum bayilik yapıyordu; bir aydan beri dükkan kapalı, en az bir ay daha kapalı kalacak ve kira var, gelir yok.

Yakınlarım, arkadaşlarım var; çiftçilik ve pazarcılık yapan. Tarlada ve serada işler kesat gitti, pazarda satışlar durma noktasına geldi. Hemen hepsinin borçlu olduğunu biliyorum. Yıllardır ekip biçtikleri, üzerinde oturdukları yerleri yeniden satın almak zorunda kalanların borç yükü daha da ağır.

Kışın bağda bahçede idare edip turizm sezonu ile birlikte otellerde işbaşı yapan tanıdıklarım, arkadaşlarım ve çocukları var; hepsi evde, gelirsiz.

Arada bir de olsa gittiğimiz kafelerde, restoranlarda çalışanlar, oraların işletmecileri, işletmecilik yapan arkadaşlarımız var. Dükkanlar kapalı, çalışanlar da çalıştıranlar da evlerinde, gelirsiz.

Henüz, ‘‘henüz şu yardımı aldık’’ diyeni duymadım.

Varın siz karar verin; ‘‘biz bize ne kadar yetiyoruz!..’’

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.