Antalya’nın doğusu ‘sağlık’sız büyümesin!
Memleketin durumu malum. Ekonominin ekseni üretimden ranta kaymış. Genele baktığımızda, ‘‘battım, bittim’’ feryatları ağırlıkta!
İddialara göre, Mahsuni Şerif’in dile getirdiği ‘‘Milletin sırtından doyan doyana, doyan doyana’’ vaziyeti çoktan aşılmış; ‘‘ülkeyi soyan soyana’’ hali egemen olmuş!..
Dile getirilen iddialar karşısında ortalığın toz duman olması gerekiyor, yetkili makam ve kişiler kılını kıpırdatmıyor.
Doğruların ortaya çıkarılması, huzur ve güvenin sağlanması için çözüm belli! İşleri ‘‘mahkeme-i kübra’’ya havale etmeden önce, ‘‘mahkem-i suğra’’da hesap görülmesini sağlamak!..
‘‘Bunlar büyük (makro) konular, büyüklerimiz elbette kafa yoruyordur’’ diyelim ve biz Antalyamızın sorunlarına dönelim…
Antalya hızla büyümeye devam ediyor. Batısında Beydağları olduğu için, kuzeye ve doğuya doğru genişliyor. Kırcami’nin imara açılması yeni bir davaya takılınca, müteahhitler Antalya’nın doğusunda yer alan Ermenek Mahallesi, Mebuslar Çiftliği olarak bilinen ova ile çevresindeki Altıntaş ve Çalkaya’ya yöneldi.
Bu gidişle Antalya’nın doğusunda kısa sürede ikinci bir Antalya doğacak. Nasıl bir şehir planlandığını bilmiyorum. Ancak yapılaşma hızına koşut olarak kamu yatırımları yapılmazsa, özellikle sağlık ve eğitim hizmetinde sorunlu bir bölge olacak.
Antalya’nın bu bölgesinde sağlık hizmetindeki eksiklik şu an bile hissediliyor. Çünkü birinci basamak sağlık hizmeti için Ermenek ve Güzeloba mahallelerindeki aile sağlığı merkezleri, ikinci basamak sağlık kuruluşu olarak yine Güzeloba’daki özel hastane var.
2014 yılından beri gündemde olan 300 yataklı Aksu Devlet Hastanesi’nin yapımı yılan hikayesine döndü. 2019’da yapılan ihalede hastanenin 2021’de hizmete gireceği açıklanmıştı, müteahhit işi bıraktı, 9 Nisan’da yeni ihale yapıldı. Yine bir aksama olmaz, önümüzdeki bir iki yılda hizmete girerse ancak Aksu ve turizm bölgelerinde şu an eksikliği hissedilen hizmeti karşılar.
Yeni bir kentin doğmakta olduğu Altıntaş-Çalkaya-Ermenek üçgeninde şimdiden bir devlet hastanesinin planlanıp yapımına başlanması kaçınılmaz görünüyor.
Bu hem bölgeden yaşayanların ve yaşayacak olanların sağlık hizmetine erişimini kolaylaştıracak hem de merkezdeki ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti veren hastanelerin yükünü, yoğunluğunu azaltacaktır…
Antalya’nın bir köşesine yapılacak bin küsur yataklı şehir hastanesi bu ildeki sağlık hizmetine erişim sorununu çözmez. Bunun yanında ulaşım sorununu ağırlaştırır.
Şehir hastanelerinin ekonomik olmadığı, sağlık bütçesinin birer kara deliliği haline geldiği de ortaya çıkmışken; rant işlerini bırakalım, akılcı, ekonomik çözümlere bakalım!