ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

Cavit Arı Bakanları soru yağmuruna tuttu

Cavit Arı Bakanları soru yağmuruna tuttu
Yayınlama: 14.11.2019
424
A+
A-

CHP Antalya Milletvekili ve Plan Bütçe Komisyon Üyesi Cavit Arı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nu resmen soru yağmuruna tuttu. Kepez’deki Sur Yapı evlerinin kuralarında hak sahiplerine alt katlardan ve arka cephelerden daire verilmesinden gençlerin uyuşturucuya sürüklenmesine bir çok soruyu gündeme getirdi.

Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi Av.Cavit ARI’nın soruları şöyle:  ‟Medeniyetimizin mirası olan yatay mimariyi esas alan bir anlayışı hedeflediğinizi ifade ettiniz; çok güzel. Ancak bir teknik eleman olmamakla beraber, her yerde bu yatay mimarinin gerçekleştirilmesi doğru mudur, yoksa yerine göre yatay mimari, yerine göre de dikey mimari kullanılabilir mi? Teknik elemanların esas itibarıyla işi olmakla beraber, özellikle yeşil dokunun ve konutların etrafında daha geniş yeşil alanların bırakılabilmesi adına da her zaman yatay mimarinin çok da gerçekçi olmadığını ifade edebilirim.

Mademki yatay mimari bizim medeniyetimizin bir mirasıydı. O hâlde İstanbul’daki ve hatta hemen Ankara’da çok yakınımızda bulunan bu gökdelenleri acaba buraya hangi geçmişteki medeniyetlerimiz dikti, çok merak ediyorum.

 Kepez’deki haksızlık

 Sayın Bakanım, Antalya, Kepez ilçemizde malum olduğu üzere büyük kentsel dönüşümlerden birisi gerçekleştirilmekte. Burada ilk yapılan proje çalışmasında hedeflenen ve vatandaşla yapılan sözleşmede ilan edilen daire sayısı ile sonradan gerçekleştirilen daire sayısı arasında neredeyse 2 katına kadar bir farklılık olduğu hususunu herhâlde çok iyi biliyorsunuzdur. Belediyeyle yapılan bu sözleşmeler, vatandaşların imzalarından sonra inşaat emsal oranının artırılmasının anlamı nedir? Yine, çekilen kuralarda vatandaşlarımıza birinci katlar ve arka cephelerin veya son kat son cephelerin kuralarda çıkmış olmasının özel bir anlamı var mıdır? Bu konuyu da özellikle sizlerden öğrenmek istiyorum.   

 Küçük işlerle uğraşmayın

 Sayın Bakanım, siz birçok bakanlıktan daha güçlü olan, koskoca bir bakanlıksınız, bisiklet yollarıyla, yürüyüş parkurlarıyla, millet kıraathaneleriyle meşgulsünüz. Yani bunlar Bakanlığın değil, en küçük bir kasaba belediyesinin dahi yapabileceği işlerdir. Lütfen Bakanlığınızla ilgili esaslı çalışmalara imza atın demek isterim.     Yine, imar barışı kapsamında 10 milyon 300 bin bağımsız bölüm müracaata alınmış, 24 milyar civarında bir tahsilat yapılmış. Bu elde edilen paranın ne şekilde kullanıldığını da yine çok merak etmekteyiz.

 Dünya sıcaklığı artıyor.

 Yine, dünya sıcaklığının 3 derece, deniz seviyesinin 19 derece yükseldiğini ve özellikle Akdeniz’in tehdit altında bulunduğunu ifade ettiniz. Bu konular geleceğimiz açısından gerçekten çok önemli konular ve bundan da en çok etkilenecek olan bölgenin Akdeniz Bölgesi olduğu özellikle ifade edilmekte. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Çevresel etki değerlendirmesiyle ilgili 2002 yılından bu yana 62.490 tesise ÇED verilmiş. Buyurmaktasınız ki “Çevreye, doğal dokuya, tabiata zarar vermesi ihtimali çok az bile olsa o projeye asla ve asla ÇED onayı vermiyoruz.” Ben de size soruyorum: Başta ilimiz Antalya olmak üzere birçok şehrimizdeki taş ocakları, mermer ocakları, HES’lerin çevreye değil de nereye zararı veya nereye faydası var?

 Kaş’ın geleceği?

 Kaş’la ilgili de 1/25.000’lik plan iptal edildiği hâlde, basında, bakın, “Mahkeme iptal etti, bu kez Bakanlık yürürlüğe koydu.” denilen bir haber var. Bu plan uygulandığı takdirde Kaş’ın hedeflenen 2040 nüfusu 200 bine çıkmakta. Böyle bir hedef Kaş’ı bitirme demektir?”

Gençlik ve Spor Bakanı’na 

 Cavit ARI, Gençilk ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na gençlerimizin başta madde bağımlılığı olmak üzere gerçekten büyük sorunları olduğunu gündeme getirdi ve şu soruları sordu:

 ‟Sayın Bakanım, bilindiği üzere ve resmî verilere göre de ülkemizdeki genç nüfus birçok Avrupa ülkesinin neredeyse nüfusunun tamamına yakın ve biz de ülkemizin genç nüfus sayısıyla her zaman övünmekteyiz. “Bu gençliğin dinamizmi özellikle ülkemizin geleceği açısından bir teminattır.” diye hep söylenegelir.

Tabii, böyle olmakla beraber, gençlerin de içinde bulunduğu gerçekleri de değerlendirmekte fayda var. Resmî verilere göre, 15-29 yaş grubu içerisinde yüzde 42,4’ü eğitimde, yüzde 31,1’i istihdamda, bunların dışında kalan yüzde 26,5’u da bu saydığımız bölümlerin dışında yani herhangi bir işi yok, eğitimi yok. Yine, bu oranlar içerisinde baktığımızda, yüzde 13,2 olan OECD ortalamasının çok çok üzerinde bir gencimiz ne eğitimin içerisinde ne de çalışma hayatının içerisinde.

 Gençlerimizin gerçekten büyük sorunları var, başta iş olmak üzere eğitim sorunu var, okullarda yaşadığı sorunlar var ve sosyal hayat içerisinde yaşadığı sıkıntılar var. Bunların en önemlilerinden bir tanesi de son yıllarda gelişen madde bağımlılığı konusu. Bu konu gerçekten çok önemli çünkü gençlerimizi ve hatta insanlığı tehdit eden en önemli konulardan biri. Madde bağımlılığı konusunun birden fazla yönü var. Programınızda hem önleyici hem de özellikle tedaviyle ilgili bazı hususlardan bahsetmişsiniz ama ben, devlet olarak öncelikli görevimizin önleyici tedbirler olması gerektiğini ifade ediyorum. Nasıl olur da hâlâ bu ülkede, özellikle, uyuşturucu madde olarak satılabilen bu ürünlerin böyle artan bir şekilde devam etmesine müsaade edilmekte? Yani gelişen teknoloji içerisinde neredeyse bir yerden, hatta neredeyse yurt dışından bile çıkıp yurt içerisine gelen bir kişinin veya ürünün takip edilebildiği bir dünyada, okulların veya gençlerin yoğun bulunduğu çevrelerde peynir ekmek satar gibi uyuşturucu satılabilen dönemlerin yaşanması gerçekten çok ayıp.

 Yurt konusu her zaman, her dönemde önemli bir konudur, günümüzde de yine önemini korumakta. Her ne kadar birtakım verilerle yurt konusuna eğildiğinizi ifade etseniz de hâlihazırda öğrenci sayımızın yaklaşık yüzde 9’una diyelim yuvarlak hesapla tekabül edebilecek yurtta barınan öğrenci sayısını görebilmekteyiz. Tabii, 679.758 sayısı ifade edildi. Önemli bir sayı ama bu sayının daha artması ve özellikle, kız öğrenciler başta olmak üzere tüm üniversite öğrencilerimizin kötü amaçlı kişilerin eline düşmesinin önüne geçerek daha çok devlet yurtlarında barınmasını sağlamamızda fayda var.

 

 

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.