İlk yardım dersleri ve ötesi!..
Antalya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın Bürosu’ndan ‘‘EKDAĞ personeline ilk yardım eğitimi’’ başlıklı bir haber geldi.
Özet olarak ‘‘Antalya Büyükşehir Belediyesi sosyal tesislerinde çalışan personeller, misafirlerin olası bir sağlık problemiyle karşılaşması durumunda ilk müdahaleyi yapabilmeleri amacıyla ilk yardım eğitiminden geçiyor’’ deniliyor.
Haberi okuyunca, Hollanda’nın Zaandam şehrinde çektiğim bir fotoğrafı anımsadım.
Çünkü uzun süreli olarak kaldığım Amstelveen’de ve Amsterdam’ın merkezinde pek çok yerde kalp şok cihazı görmüş ve sormuştum, ‘‘Bunlar gerçek mi, biri kriz geçirse kim kullanıyor’’ diye.
Öğrendim ki o cihazlara en fazla üç dakikada ulaşabilecek mesafede oturan yeterli sayıda gönüllüye ilk yardım eğitimi ve o cihazları kullanma yetkisi veriliyormuş. Kalp krizi halinde ambulans gelene kadar onlar ilk müdahaleyi yapıyormuş.
Hollanda Kalp Vakfı’na göre her 500 metre mesafede bu cihazın bulunması zorunluymuş. Amstelveen’de 200 metreye bir bu cihazlardan konulması planlanmış. Halk, yaşlı nüfus çok 100 metrede bir olsun diye belediyeyi sıkıştırıyormuş.
Bu bilgiden sonra algım açıldı. Evin yakınında birbirine yaklaşık 60-70 metre mesafeli iki sosyal binanın ikisinin kapısında da şok cihazı olduğunu fark ettim. Otoyol tünellerinde 100-200 metre gibi aralıklarla şok cihazı ve acil çıkış kapısı olması dikkatimi çekti.
Zaandam’da gezerken de ara sokaktaki bir evin duvarında aynı cihazdan görüp hemen fotoğrafladım.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu eğitim programı geç kalınmış, ancak çok yerinde bir karar. Sadece sosyal tesis personeline değil, zabıtadan otobüs şoförüne, Halkla iç içe olan tüm personel aynı eğitimden geçirilmeli. İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere tüm belediyeler bunu yapmalı.
Özellikle AVM’ler ve düğün salonları başta olmak üzere otogar, toplu ulaşımda yoğun istasyon ve duraklar gibi sosyal alanlarda kalp şok cihazı bulundurulması zorunlu hale getirilebilir. Böylesi sosyal alanlardaki daimi görevlilere düzenli olarak ilk yardım eğitimi verilebilir.
Şimdi pek çok kişi ‘‘Oho çok şey istiyorsun’’ diyecektir. Ama kalkınma, gelişmişlik, insana değer vermek böyle olur, hamaset ancak ahmakları avutur.
Delilik yapıp kuyuya bir taş attım, akıllılar ilgilenecek mi bakalım.
Haber: Mustafa Kazım Aydın