Saadet’ten Antalya Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması

Saadet Partisi Mahalli İdarelerden sorumlu İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Kayabaş, Antalya’da açlık ve yoksulluk sınırı araştırması konusunda açıklamalarda bulundu. Kayabaş, edindiğimiz verilere göre Antalya’da Ocak 2021 açlık sınırı 2757,15 tl, yoksulluk sınırı ise 9215,68 tl olduğunu belirtti.

Kayabaş, Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığı olarak geçtiğimiz Kasım ayından bu yana Antalya’mızda açlık- yoksulluk sınırı, gıda enflasyonu ve bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyetini araştırarak hemşehrilerimizle paylaşmaya başladık çünkü doğru, tutarlı, manipüle edilmemiş, gerçek ve sahadan verilerle yapılmış analizlere her zamankinden daha çok ihtiyacımız bulunmaktadır diyerek; “Yaptığımız çalışmalar gösteriyor ki geçtiğimiz aylarda ifade ettiğimiz mutfak yanıyor tespitimizi artık haneler, mahalleler yanıyor şeklinde güncellememiz gerekiyor çünkü temel gıda maddeleri olarak değerlendirilen meyve, sebze, sıvı yağ, tavuk, yumurta, süt ve süt ürünlerinde geçtiğimiz ay ilâ bu ay arasındaki fiyat farklılıklarına baktığımız zaman % 20 ile % 50 nispetinde zamlandıklarını üzülerek görmekteyiz” dedi.

Hükümetin ekonomik modellerini eleştiren Kayabaş, Heyhat gelin görün ki hükümet, gıda fiyatlarındaki “fahiş” diye adlandırdıkları artışların gerekçesini üretime dayalı olmayan ekonomik modellerinde aramak yerine; marketleri, manavları denetleyerek çözeceklerini sanıyorlar ya da aziz milletimize çözümün burada olduğunu düşündürerek işin içinden sıyrılabileceğini düşünüyor diye ifade ederek; “Denetlemeye gelen müfettişlerin market ve manavların alım faturalarını ortaya koymalarıyla “sorunun” ve/ veya “çözümün” burada olmadığını görmeleri kaçınılmaz oluyor. Bir yandan da çözüm yolunu gözlerden kaçırmak adına market ve manavlar üzerinden kara propaganda yürütülmeye de devam ediliyor. Geçtiğimiz yıllarda soğan ve patates üreticileri de aynı şekilde hedef tahtasına koyulmuş suçlu olarak ilan edilmemişler miydi?” diye konuştu.

Kayabaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tarım ve hayvancılık girdilerindeki maliyetlerin sürekli olarak artması, tarım kanuna göre  gayri safi millî hasılanın yüzde birinden az olmaması gereken tarımsal desteklerin hiç bir zaman bu nispette ödenmemesi ve ödenen göstermelik miktarın da tohum tarlaya düşmeden ödenmesi gerekirken hasattan bile aylar sonrasına bırakılması, ülke ziraatini faizsiz desteklemesi için kurulan “o” bankanın ise sürekli olarak ziraat dışındaki tüm sektörlere destek vermesi ve sayıştay raporlarıyla sabit olarak desteklediği gayri zirai sektörlerdeki batık kredilerinin dağları aşması, tarım kredi kefalet kooperatifleri ile fahiş oranlarla borçlandırılan çiftçilerin Yargıtay 12. Dairesinin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun Haczi Caiz Olmayan Mallar Ve Haklar başlıklı 82.  Maddesine dayanarak aldığı emsal kararına rağmen çiftçilerin traktörleri başta olmak üzere ziraî faaliyet amacıyla kullandıkları alet edavatlarının haczedilmesi, ab müktesebatı çerçevesinde imzalanan sözleşmeler gereği ülke tarımının planlı ve sistematik bir şekilde bitirilme çalışması yapılması gibi daha onlarcasını sayabileceğimiz gerekçelerle dünya üretiminde lider olduğumuz; fındık, kayısı ve incir dışındaki iki yüzden fazla tarım ürününü ithal eder duruma getirildik. Planlı, sistematik, bile isteye yapılan bu çalışmalar neticesinde kendi kendine yeten yedi ülkeden birisi olan güzel ülkemiz; besin değerleri düşük, GDO’lu, sağlıksız, yolculukta bozulmasınlar/ böceklenmesinler diye zehirlerle adeta yıkanan   ithal ürünler çöplüğüne dönüştürüldü. Bir ülke için gıda üretimi ve gıda arzı güvenliği de en az sınırlarının muhafazası kadar büyük bir bekâ meselesi değil de nedir?”

Kayabaş, Saadet Partisi olarak yarım asırdır ortaya koymuş olduğumuz çözüm “millî üretim” den başka bir şey değildir. Sonucu acı da olsa reçetemizin doğruluğu bir kez daha teyit edilmiş olduğunu söylüyerek, sözlerini şöyle noktaladı:

“2021 Ocak ayında Antalya’da iki yetişkin ve birisi 15-19 diğeri 4-6 yaşlarında çocuktan meydana gelen 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi adına gerekli gıdalar için harcaması gereken miktar geçtiğimiz aya göre 152,9 ₺ artarak, yetişkin erkek için 755,46 ₺, yetişkin kadın için 639,66 ₺, 15-19 yaşındaki çocuk için 816,12 ₺ ve son olarak 4-6 yaş çocuk için 545,92₺ olarak gerçekleşirken, söz konusu ailenin Ocak 2021 Açlık Sınırı; 2.757,15 ₺ olarak gerçekleşmiştir.

Aynı dönemde gıda için 2.757,15 ₺, giyim için 604,31 ₺, konut (kira, elektrik, su, yakıt vb) için 2.870,46 ₺, ulaşım için 2303,92 ₺, eğitim için 264,38 ₺, sağlık için 289,56 ₺ ve çeşitli mal ve hizmetler için ödenmesi gereken 125,90₺ ile birlikte 4 kişilik ailenin insanca yaşam şartlarını sağlayabilmesi adına ödemesi gereken miktar olan Ocak 2021 Yoksulluk Sınırı geçtiğimiz aya göre bir ayda 511,06 ₺ artarak; 9215,68 ₺ olarak gerçekleşmiştir.

Araştırmalarımıza göre gıda ve gıda dışı giderler baz alındığı zaman Ocak 2021 döneminde bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti geçtiğimiz aya göre bir ayda 186,53₺ artışla; 3.363,72 ₺ olarak hesap edilmiştir.”