ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri





















ARD Sigorta Aracılık Hizmetleri

Önce Zafer, Sonra Kurban mutluluğu yaşayacağız.

Yayınlama: 28.08.2017
662
A+
A-

30 Ağustos Zafer Bayramımız ile Mübarek Kurban Bayramımızı bu sene peş peşe kutlayacak ve çifte mutluluğu beraber yaşayacağız.

Hayırlara vesile olsun inşallah.

Bu günkü köşe yazıma öncelikli olarak Zafer Bayramımız ile başlamak istiyorum.

Her sene coşkuyla kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramımız, 19 Mayıs 1919’da başlayan Milli Mücadelemiz ile 30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Taarruzla hedefine ulaşmıştır.

Mondros Mütarekesinden sonra Yunanlılar İzmir’e asker çıkardılar. Oradan yurdumuzun içlerine doğru ilerlemeye başladılar. Gittikleri yerleri yakıp yıkıyor, silahsız halkı acımasızca öldürüyorlardı. Halkımız kendi güçlerince karşı durmaya çalışıyorlardı. İnönü’ye kadar ilerleyen Yunan ordusu burada Türk ordusu ile karşılaştı. Yapılan savaşlardan sonra Yunanlılar çekilmek zorunda kaldılar. Büyük bir hazırlığa başladılar. Bütün güçlerini topladılar. Türkleri, hem de Türk toprağında yeneceklerini zannediyorlardı.

Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasındaki ordumuz 26 Ağustos günü düşmana beklenmedik bir saldırıda bulundu. Sayıca Türklerden çok büyük olan Yunan orduları paniğe kapıldı. 30 Ağustos günü yapılan meydan savaşı ile düşman yenildi ve İzmir’e doğru kaçmaya başladı. M. Kemal Paşa’dan “Ordular ilk hedefiniz Ak-denizdir. İleri!” emrini alan Türk orduları kaçan düşmanın peşine düştü. Yunanlılar kaçarken bir yandan da köyleri, evleri ateşe veriyorlardı.

1 Eylül’de Yunan komutanı esir alındı. Ordularımız 9 Eylül’de İzmir’e girdiler. Topraklarımız düşman askerlerinden temizlendi.

30 Ağustos zaferi Kurtuluş Savaşımızın en son ve en büyük zaferidir. Her yıl büyük bir heyecanla Zafer Bayramı olarak kutlanır. Her yıl 30 Ağustos Zafer Bayramının bir önceki yıldan daha büyük bir coşku ile kutlanması gerekmektedir. Buna sebep ise hem Atatürk hem de Cumhuriyete laf uzatanların son dönemde sayısının artmasıdır.

Kurban bayramımız ise biz Müslümanların vaz geçilmezlerindendir. Dini vecibelerimizin bize emrettiği kadarı ile ölçülü olarak Müslümanların uygulaması zorunluğu vardır.

Geçmişten günümüze bizler kurban inançlarımızla bu güne geldik.

Kurban kelimesi dilimize İbranicede ki “korban” kökünden gelmiş olup; hediye etmek, adamak anlamlarına gelmektedir ve inançlara sahip birçok toplum ve medeniyetler tanrılarının öfkesinden korunmak ve bazen de onlara şükranlarını sunmak için kurban vermeye devam etmişlerdir.

Üç büyük kitapta anlatılan hikayeye göre Hz. İbrahim bir erkek çocuğu olması için Tanrı’ya dua eder. Bir gün Cebrail Aleyhisselâm gelir ve bir erkek çocuğu olacağını müjdeler. Çok sevinen Hz.İbrahim ilk çocuğunu Tanrı’ya kurban edeceğini söyler. Çocuğu büyüyüp kendisiyle gezecek yaşa gelinceye kadar nasılsa o adağını unutmuştur. Hac ibadeti bittikten sonra Zilhiccenin sekizinci gecesi rüyasında Cebrail Aleyhisselâm’ı görür kendisinin adağını yerine getirmesi söylenir ve onun isteği karşısında boyun eğer. Tanrı’nın meleği onun ilk oğlunu kurban istemektedir. Bu durumu oğlu İsmail ile konuşur ve İsmail babacığım,  emrolunan şeyi yap, inşallah beni sabredenlerden bulursun der. Hz.İbrahim oğlu İsmail’in boğazına bıçağı dayadığı sırada bıçak kesmez. O sırada Mina sınırlarından gelen bir koçu görür ve Cebrail Aleyhisselâm’ın sesini işitir.

Tanrı’nın meleği oğlu yerine o koçu kurban etmesini ister.

Allah’tan başkası adına kurban kesmek haram kılınmıştır. Kurbanın özel bir vakti vardır kurban bayramı birinci günü sabahı bayram namazından sonra başlar üçüncü günü ikindiye kadar kurban kesilir .Bundan sonra kesilmez. Kurban olarak küçükbaş ve büyükbaş hayvanlar dan tercihen erkek olanları ve sağlıklı  olanları kesilmelidir. Kesilen kurbanın etini kurban edenin aile fertleride yiyebilirler ancak kesilen kurbanın üçte birini sadaka olarak dağıtılması gerekir. Kurban bayramı ayrıca: başta eş, dost, akraba ve tüm müslümanlar arsında paylaşma, dayanışma ve kaynaşmaya vesile kılınmıştır.

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.