Çıraklıktan Yöneticiliğe Başarı Öyküsü

Para kazanmak için çıktığı Ardahan’ın Hanak ilçesinden ekonomiye yön veren bir şirkette protokol müdürlüğüne yükselen çıraklıktan yöneticiliğe derslerle dolu bir hayat yaşayan Alaattin Çoban arkadaşımız Zeynep Kutsal Dalamanlı’ya verdiği online röportaj da başarısın tüm anahtarların açıkladı. Samimi sohbeti ve babacan yaklaşımıyla yine fetih etti.

Kendinizi tanıtır mısınız Alaattin çoban kimdir?

1963 Ardahan Hanak doğumlu evli 3 çocuk babası 2 torun sahibiyim. 1974 de Eskişehir’e geldim çırak olarak Sarar ailesinin yanında işe başladım ve ilk okul mezunu olarak yönetici olan tek örneklerdenim.

 Eskişehir’e nasıl geldiniz?

Bizim köyde gelenektir, her evden bir delikanlıyı şehre gönderiler şehirde çalışır. İnşaatlarda hayatı öğrenir, kazandıklarıyla kış aylarında köylerine geri dönerlerdi. Bende fakir olduğumuzdan dolayı ev ekonomisine katkı sağlamak amacıyla Eskişehir’e inşaatta çalışmak için gelen abilerimle birlikte Eskişehir’e geldim. Allah bana sahip çıkanlardan razı olsun o kadar iyiliğini gördüm insanlar oldu ki özellikle Sarar ailesine minnettarım.

Sarar ailesi ile yollarınız nasıl kesişti ve nasıl tanıştınız?

Abim Ramiz Çoban Sarar ailesinin yanında ustabaşı olarak çalışıyordu. abimin yanına çırak olarak işe girdim, abim beni Hacı Abdurrahman Sarar ile tanıştırdı. “Hacı baba” derdik çünkü çok babacan bir adamdı. Hacı Baba bana çok yakın davrandı başka çıraklar çocuklar da vardı, ama bana karşı daha bir sıcaktı. Ben de sadık kaldım cansiperane koştururdum. Bir gün bir teklif geldi başka bir yer bana aldığım paranın 2 katı maaş teklif etti ve ben de oraya geçtim. ilk iş günüm de hacı baba geldi öyle bir bağırdı ki herkes korktu “sen ne arıyorsun burada yürü evlat buralar sana yaramaz” dedi. Arkasına takıldım ve geri geldim sonra baktım ki beni işe alan iki kat iki katı maaş veren işyeri battı. Hacı baba ileriyi gören bir insandı.

Hacı Abdurrahman Sarar insan sarrafı mıydı?

Evet, Allah vergisi bir yeteneği vardı. Bende ne gördü bilmiyorum ama gerçekten ileriyi görebilen bir insandı. Bilge bir insandı, çalışanlarına sahip çıkardı, zam yaparken çalışanlarının aile durumuna göre yapardı. Ahde vefa çok önemlidir.

Eşinizle nasıl tanıştınız?

Biz eşimle aynı köydeniz, görücü usulü evlendik. Çocukluk arkadaşımdı, çocukken köyden çıktığım için tanımıyordum ama ailem tanıyordu. 35 yılımızı doldurduk ve çok mutluyum 3 çocuğum ve 2 torunum var.

Alaattin bey siz köklü bir dini eğitim almış gibisiniz öyle bir eğitiminiz var mı?

Hayır, benim böyle bir eğitim alma şansım olmadı ama hacı baba bize bu ahlakı verdi ve kendisi de aynı zamanda kurra hafızdı. Ben insanım bunu biliyorum ve herkesin kendinden sorumlu olduğunu bilen bir insanım şekilci değilim şekilcilik çok tehlikelidir. kimsenin kalbini bilemeyiz kimseye sevaplarını, bilemeyiz hoşgörü çok önemli.

Hacı Abdurrahman Sarar patrondan önce iyi eğitimciymiş?

Kurra hafızdı hacı baba sesi çok güzelmiş, zamanında çok güzel Kur’an okurmuş. Eskiden gariban öğrenciler mağazaya gelirmiş, çalışanlar öğrencilere tekleme ürünleri gösterirmiş. Hacı baba bunu görünce öksürerek çalışanları uyarırmış. Öksürmek öğrencileri ötekileştirmeyin diğer ürünleri de gösterin anlamına gelirmiş. Çalışanlar “anladık hacı baba” der. Diğer ürünleri de gösterirmiş. “öğrencilerin gururunu incitmeyin diğer günleri de gösterin, gözleri kalmasın herkes istediğini alsın.” Hacı baba kendini çok iyi yetiştirmiş bir din adamıydı adildi benim babam da beş vakit namazında bir adamdı kul hakkına çok dikkat ederdi. Bizi de ona göre yetiştirmiştir fakat bizim çok iyi dini bir eğitim imkanımız. Yine de babamdan da Allah razı olsun böyle bir babanın evladı oldum ve bana doğru yolu gösterdi.

Alaattin Bey müdürlük kariyeriniz nasıl başladı?

1989’da şirket büyüdü ve 1 mağaza açtı beni de o mağazanın başına müdür olarak geçirdiler. Çok mutluydum ama çok bir şey bilmiyordum “abi, abla” diye hitap ediyordum. Sonra gördüm ki bu şekilde olmuyor, her gün aynanın karşısına geçip “hoş geldiniz efendim, güle güle efendim” diye kendimi eğittim, çok çalıştım

Mağaza müdürlüğünden yöneticiliğe çıkmak kolay olmamıştır?

Benim mağazam küçük bir mağazaydı ve daha büyük merkez mağaza vardı. Ben onunla yarış yapardım mağazamda olmayan kıyafet için “depoda var” derdim ve gidip diğer mağazadan getirip orada satardım. Daha sonra Cemalettin Sarar “sana fabrikada ihtiyacımız var” dedi ve oraya geçtim. Aile ile beraber uzun yıllar oldu çalışmaya hala devam ediyoruz..

Alaattin Bey ilkokul mezunu olarak bir yöneticisiniz ve birçok üniversitede seminer veriyorsunuz bu durumu neye bağlıyorsunuz?

Çok çalışmanın, sabrın ve dürüstlüğün bir ödülüdür ben her zaman şükür sabır ve dua diyorum. Ben 1974 de işe başladığımda ayak işleri görüyordum ve yaklaşık 30-40 kişiydik. Amacım makineci olmaktı çünkü makinalılar çok daha fazla ücret alıyorlardı özellikle yaka ve kol dikenler ben çok iyi bir yaka dikmek istedim hızlı bir makineci oldum iyi çok iyi yaka dikiyordum.

 Tekvandoda da çok büyük başarılarınız var, tekvando geçmişinizden bahseder misiniz?

1975’de tekvandoya başladığımda siyah kuşak 5. Dan, şampiyonluklarım var. 2001’de bıraktım antrenörlüğünü yaptım birçok genç yine Avrupa şampiyonluğu var.

Bir gün Eskişehir’de gezerken çocukların meyve ağacına çıkıp meyve yediklerini gördüm ben de meyve yemek için ağaca çıktım. Çocuklar bir süre sonra kayboldu, meğer sahibi gelmiş, beni öyle bir dövdü ki 15 gün çenem ağrıdı hiç unutmuyorum.Yemin ettim bunu yapanların yanına bırakmayacağım diye ve tekvandoya yazıldım.

Peki, ağaç sahibinden intikamızı aldınız mı?

Tekvando yazıldıktan sonra tekvandonun sokak dövüşü olmadığını, kimseye saldırılmaması gerektiğini öğrendim. O da apayrı bir ahlaktı. Ben de antrenör olduktan sonra on binlerce sporcu yetiştirdim. Avrupa ve dünya şampiyonu sporcular çıkardım. Bu benim geleceğimin şekillenmesini sağladı

Sayın Çoban antrenörlük kariyeriniz nasıl başladı?

Normalde ilkokul mezunlarına antrenör yapmıyorlar. Antrenör olmak için lise veya üniversite mezunu olman gerekiyor. İlkokul mezunları için bir kereye mahsus bir imkan verildi ve ben de Adana’da sınava girdim 100 üzerinden 100 olarak antrenör oldum. Böyle bir mutluluk böyle bir heyecan yoktu çok başarılı ülkemizde her çocuk çok önemli eğer vatana millete hizmet eder. Fakat kötü yönlendirirsen Allah korusun her şey olabilir o yüzden çocukları çok önem veriyorum hayatı anlatıyorum onların hayata bakış açılarını değişmesi için elimden geleni yapıyorum ve bunun da olumlu dönüşlerini çok ama çok alıyorum.

Çevrenizdeki en yakın 5 kişi hayatımızı şekillenmesini belirler sözüne ne kadar inanıyorsunuz?

Tabii ki inanıyorum, eşinin çok etkisi var. İlk evlendiğimiz zaman çok sıkıntılar ve yokluk çekmiştik, yuvasına bağlı bir hanımefendi. Allah razı olsun birçok devletin yüksek kademelerinde siyasi parti ve STK başkanlığında dostlarınız oldu. Bunlar benim hayatımın şekillenmesinde büyük rol oynadı.

Alaattin bey sizce yaşadığınız hayat kader miydi yoksa çalışmanın bir ürünü müydü?

Ben kadere inanırım fakat tedbir almakta yüce Allah’ın verdiği güçtür. Bence çalışmak, çalışmak, çalışmak ne şartlarda olursa olsun sana verilen görevi en iyi şekilde yapacaksın eğer ben de aç gözlü olsaydım, çalışmasaydım başka yerlere giderdim. İnsanlar kaderine biraz da kendileri verirler. Mümkün olduğu kadar kaderine hükmedeceksin ve çalışacaksın.

Şirketinizin sosyal projelerde çok fazla yer almanız sosyal yardımlarınız hat safhada bu yardımların ve sosyal projelerin temelini Hacı Abdurrahman sarar mı oluşturdu?

Hacı baba ile başladı bize önce ahlakı verdi ahlak başarıyı getirdi. Eğer ahlak olmazsa başarı çöker.

 Başarıyı özetler misiniz? Sizin için başarı nedir?

Başarı çok çalışmak, çalışırken evini ihmal etmemek, vücudum çok yormamak akıllıca çalışmak. Birde şartlar ne olursa olsun kendini dünya düzenine göre geliştirmek. Şükür, sabır ve  dua da çok önemli

Güler yüzlüsün her zaman böyle misiniz?

Evet, ben genelde kolay kolay sinirlenmem.(gülüyoruz) Kimsenin ekmeği ile oynamam kul hakkı çok önemli, bu yüzden güler yüzlüyüm.

Gençlerimize son olarak neler söylemek istersiniz?

Gençlerimiz çok maymun iştahlı olmasınlar. Koltuk sevdalısı olmasınlar eğitimini alsınlar işle    mücadeleden korkmasınlar, yılmadan çalışmayı öğrensinler ve iş görüşmelerinde elleri ceplerinde olmasın. Gayet düzgün olsun ve saygılı olsunlar. Bunlar çok önemli, ben olmazsam olmaz kafası girmesinler ahde vefalı olsunlar. Aza kanaat etmeyi bilsinler yapmacık olmasınlar gerçekçi olsunlar. Öz güvenleri de olsun kendi kararlarını anne babaları değil kendileri verebilsin.

Alaattin Çoban’a samimi ve hayat dersleri ile dolu güzel sohbetinden dolayı teşekkür ederiz.

Özel haber